Boşanmada Ev Nasıl Paylaşılır, Kimin Olur 2026? (Anlaşmalı Boşanmada Ev Paylaşımı, Evin Değeri ve Eşya Paylaşımı Ankara Güncel Hukuk Rehberi – Boşanmada ev paylaşımı, taraflar açısından önemli ve hassas bir konu olup, birçok hukuki ve maddi faktörü dikkate almayı gerektirir.
Evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte, ortak mal statüsündeki evin durumu, mal rejimine ve anlaşmaya bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu süreçte en temel noktalar, evin durumu, kimde kalacağı, kimin sorumluluğunda olacağı ve değer ölçümüdür. Mahkeme kararlarına ve tarafların anlaşmasına göre evin paylaşımı gerçekleştirilir; zira Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda boşanmada mal paylaşımına ilişkin ilkeler ve esaslar belirlenmiştir.
Eğer taraflar anlaşmalı boşanma yolunu tercih ederse, evin paylaşımını detaylandıran bir protokol hazırlamalarına olanak sağlanır. Bu durumda, evin kimin kalacağı, satış yoluyla mı yoksa mülkiyetin paylaşılmasıyla mı devredileceği gibi hususlar açıkça belirlenir. Anlaşmalı boşanmada, ortak mal olan eve ilişkin çözümler, taraflar arasında özgür iradeyle kararlaştırılır ve mahkeme onayına sunulur. Bu süreçte, evin değeri dikkate alınarak, adil bir paylaşım yapılır. Eşler, anlaşma sağlanamadığında, mahkeme bu konuda karar verir ve evin kimin üzerinde kalacağı, paylaşıma veya satışa esas olacak değeri belirler.
Hukuki ilkeler, evin paylaştırılması sırasında, tarafların mali durumu ve evin toplam değeri göz önüne alınır. Evin değeri, genellikle ekspertiz raporlarıyla tespit edilir ve buna göre paylaştırılır. Evin değeri, satın alma zamanı, piyasa koşulları ve evin durumu dikkate alınarak belirlenir. Ayrıca, evden eşya alma ve kullanma hakları konularında da yasal çerçevede çözümler geliştirilir. Bu süreçte, hem maddi hem de manevi hakların korunması ilkesi esas alınır.
2. Anlaşmalı Boşanmada Ev Kimin Olur?
Taraflar arasında anlaşmalı boşanma sürecinde ev paylaşımı, genellikle tarafların özgün iradeleri ve karşılıklı anlaşmasıyla çözümlenir. Bu süreçte, evin mülkiyet durumu ve kullanımı ön plandadır. Anlaşmalı boşanmanın temel amacı, tarafların menfaatlerini gözeterek, mahkeme kararı olmaksızın, uzlaşma yoluyla evin paylaşımını sağlamaktır. Bu durumda, evin kime kalacağı, genellikle tarafların ortak iradesine ve ihtiyaçlarına göre belirlenir, ancak bazı hukuki ilkeler de dikkate alınmalıdır.
Öncelikle, evin boşanma öncesi mülkiyet durumu önemli rol oynar. Evin tapu sahibi, mülkiyet hakkını kullanma ve tasarruf yetkisini elinde bulundurur. Anlaşmalı boşanma sırasında, taraflar evin kullanımına devam edip etmeyeceklerine karar verebilir veya evden çıkış koşulları üzerinde anlaşabilirler. Evin ortak kullanılması veya bir taraf lehine tahsis edilmesi gibi çözümler söz konusu olabilir. Ayrıca, evin değeri belirlenirken, piyasa değeri dikkate alınmakla birlikte, tarafların birbirlerine karşı yükümlülükleri ve katkıları da göz önüne alınır.
Ev paylaşımında önemli noktalardan biri, evdeki eşyalar ve maddi değerlerin adil paylaşımıdır. Taraflar, evdeki eşyaları ve finansal varlıkları paylaşırken, genellikle mal rejimi, katkı oranları ve ihtiyaçlar esas alınır. Anlaşmalı boşanma sırasında, evin değeri belirlenirken uzman bilirkişilerden rapor alınması ve güncel piyasa değeri üzerinden hesaplamalar yapılması önerilir. Böylece, her iki tarafın hakları gözetilerek, adil bir paylaşım sağlanmış olur.
Sonuç olarak, anlaşmalı boşanmada ev paylaşımı, tarafların karşılıklı iradeleri ve hukuki ilkeler doğrultusunda gerçekleşir. Taraflar, eşitlik ve adil çözüm ilkelerini gözeterek, ekonomik, duygusal ve hukuki boyutları dikkate alarak, ortak menfaatlerini en uygun şekilde korumayı amaçlarlar. Bu süreçte, uzman görüşü ve hukuki danışmanlık, hakların korunması ve işlemlerin sağlıklı biçimde tamamlanması açısından büyük önem taşır.
3. Ev Kime Kalır? Hukuki İlkeler ve Uygulama Nasıldır?
Boşanmada ev paylaşımında, özellikle katılma veya paylaştırma ilkeleri çerçevesinde, hukuki düzenlemeler ve mahkeme kararları önemli rol oynamaktadır. Evin kime kalacağı hususunda genel kural, miras ve kazanılmış haklar dikkate alınmakla birlikte, taraflar arasındaki anlaşma veya mahkeme incelemesi belirleyici olmaktadır. Mahkeme, boşanma sırasında evin değeri ve adil paylaşım ilkelerine göre karar verirken, özellikle evin ortaklık halinde olup olmadığı ve kullanma belirleme durumu göz önüne alınır.
Hukuken, özellikle ortaklık halinde olan evlerin, boşanma aşamasında ortaklar arasında paylaşımı söz konusu olabilmektedir. Evin değeri belirlenirken, piyasa değeri esas alınmakla birlikte, mevcut durumu, müşteri veya bağımsız depolama ve bakım maliyetleri dikkate alınır. Evin değeri hesaplanırken, değer artışları, borçlar ve diğer finansal yükümlülükler de göz önünde bulundurulur. Ayrıca, bazı durumlarda, evin kullanılması ve oturma hakkı açısından taraflar arasında anlaşma sağlanabilir veya mahkeme kararına bağlanabilir.
Mahkeme kararları, tarafların maddi durumu, evde oturma süresi, çocukların menfaati ve ekonomik katkı gibi kriterlere göre şekillenir. Anlaşmalı boşanma durumunda, taraflar evin paylaşımını serbestçe müzakere edip, yazılı anlaşma ile belirleyebilirler. Bu durumda, evin bedeli ve kimin ne kadar pay alacağı, taraflarca kararlaştırılır ve noter tasdikli sözleşmeye dönüştürülür. Ayrıca, uygulamada, evin sahibi olan taraf, diğer tarafa ödeme yaparak payını devredebilir veya birlikte mülkiyeti devam ettirebilir.
Sonuç olarak, boşanmada evin paylaşımı karmaşık ve detaylı bir hukuki süreçtir. Mahkeme ve tarafların anlaşması doğrultusunda, evin değeri ve sahipliği konusunda adil ve hukuka uygun kararlar alınmalıdır. Bu süreçte, uzman bilirkişi raporları ve hukuki danışmanlık, tarafların haklarını güvence altına alan temel unsurlardır.
Boşanmada Ev Nasıl Paylaşılır, Kimin Olur 2026?
Boşanma sürecinde ev paylaşımı, hukuki düzenlemeler ve tarafların anlaşmasına bağlı olarak belirlenir. Genel olarak, evin paylaşımında öncelikle evin hukuki statüsü ve mülkiyet durumu dikkate alınır. Mülkiyetin ortak mı yoksa tek tarafın mı olduğu değerlendirilir; tapuda birden fazla kişinin adı varsa, ev ortak mülkiyet kapsamında kabul edilir. Bu durumda, eşler arasında paylaşım yapılırken, evin değeri, tapu kayıtları ve ekspertiz raporları esas alınır. Evin değeri belirlenirken, güncel piyasa değeri ve varsa ipotekler göz önünde bulundurulur. Ayrıca, evin değeri subjektif değil, nesnel yöntemlerle hesaplanır; bu süreçte uzman değerleme raporları kullanılır.
Eğer taraflar anlaşmalıysa, evin paylaşımı konusunda detaylar, buyruğa bağlanmış mahkeme kararı istemeksizin, taraflar arasında yapılan uzlaşmayla belirlenebilir. Bu durumda, evin kimin kullanacağı, mülkiyetin bölünmesi veya satılması gibi konular taraflarca kararlaştırılır. Anlaşmazlık durumunda ise, mahkeme, tarafların menfaatlerini gözeterek, evin bölünmesini veya satışını hükme bağlar. Mahkeme kararında, eşlerin lehine veya aleyhine yapılabilecek duruşmalarda, evin değeri, hak sahiplerinin talepleri ve evin kullanımı dikkate alınır.
Ev paylaşımı sırasında, evin ortaklaşa kullanımı, bölünmesi veya satılması gibi seçenekler gündeme gelir. Evin bölünmesi mümkün değilse, satılması ve satış bedelinin adil bir şekilde paylaştırılması yolu tercih edilir. Bu süreçte, evden eşya alma ve kullanılma durumu da önemli olup, tarafların evden çıkma ve kişisel eşyalarını alma hakları bulunmaktadır. Bu hususlar, mahkeme kararı veya taraflar arasındaki anlaşmaya göre çözüme kavuşturulur. Kısaca özetlemek gerekirse, boşanma halinde evin paylaşımı, evin tapu bilgileri, değerleme raporları ve tarafların anlaşması veya mahkeme kararına göre belirlenir ve adil bir çözüm amaçlanır.
1. Boanmada Ev Kime Kalır?
Boşanma davasında evin kime kalacağı, evin kimin adına kayıtlı olduğuna ve hangi mal rejiminin geçerli olduğuna göre belirlenir.
Türkiye’de 1 Ocak 2002’den sonra yapılan evliliklerde, yasal mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi” olarak kabul edilmiştir.
Bu rejime göre: Evlilik süresince alınan tüm mallar “edinilmiş mal” sayılır, Bu mallar, her iki eşin de katkı payı oranında paylaşılır,
Kimin üzerine kayıtlı olduğunun önemi yoktur; önemli olan evin evlilik içinde alınmış olmasıdır.
Boşanma sürecinde ev paylaşımı, hukuki düzenlemeler ve tarafların anlaşmasına bağlı olarak belirlenir. Genel olarak, evin paylaşımında öncelikle evin hukuki statüsü ve mülkiyet durumu dikkate alınır. Mülkiyetin ortak mı yoksa tek tarafın mı olduğu değerlendirilir; tapuda birden fazla kişinin adı varsa, ev ortak mülkiyet kapsamında kabul edilir. Bu durumda, eşler arasında paylaşım yapılırken, evin değeri, tapu kayıtları ve ekspertiz raporları esas alınır. Evin değeri belirlenirken, güncel piyasa değeri ve varsa ipotekler göz önünde bulundurulur. Ayrıca, evin değeri subjektif değil, nesnel yöntemlerle hesaplanır; bu süreçte uzman değerleme raporları kullanılır.
Eğer taraflar anlaşmalıysa, evin paylaşımı konusunda detaylar, buyruğa bağlanmış mahkeme kararı istemeksizin, taraflar arasında yapılan uzlaşmayla belirlenebilir. Bu durumda, evin kimin kullanacağı, mülkiyetin bölünmesi veya satılması gibi konular taraflarca kararlaştırılır. Anlaşmazlık durumunda ise, mahkeme, tarafların menfaatlerini gözeterek, evin bölünmesini veya satışını hükme bağlar. Mahkeme kararında, eşlerin lehine veya aleyhine yapılabilecek duruşmalarda, evin değeri, hak sahiplerinin talepleri ve evin kullanımı dikkate alınır.
Ev paylaşımı sırasında, evin ortaklaşa kullanımı, bölünmesi veya satılması gibi seçenekler gündeme gelir. Evin bölünmesi mümkün değilse, satılması ve satış bedelinin adil bir şekilde paylaştırılması yolu tercih edilir. Bu süreçte, evden eşya alma ve kullanılma durumu da önemli olup, tarafların evden çıkma ve kişisel eşyalarını alma hakları bulunmaktadır. Bu hususlar, mahkeme kararı veya taraflar arasındaki anlaşmaya göre çözüme kavuşturulur. Kısaca özetlemek gerekirse, boşanma halinde evin paylaşımı, evin tapu bilgileri, değerleme raporları ve tarafların anlaşması veya mahkeme kararına göre belirlenir ve adil bir çözüm amaçlanır.
Örneğin, ev yalnızca eşlerden birinin adına kayıtlı olsa bile, diğer eşin maddi veya manevi katkısı varsa katkı payı alacağı doğar.
Eğer ev, evlilikten önce alınmışsa veya miras ya da bağış yoluyla elde edilmişse, o zaman kişisel mal sayılır ve paylaşım dışındadır.
2. Anlaşmalı Boşanmada Ev Nasıl Paylaşılır?
Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma şartları üzerinde uzlaştığı, daha hızlı ve kolay bir süreçtir. Bu durumda, evin paylaşımı da boşanma protokolü içinde belirlenir.
Protokolde şu ifadeler yer alabilir: “Taraflar evin mülkiyetinin davalıya devredilmesi hususunda anlaşmışlardır.” “Taraflar evin satılarak bedelinin eşit paylaşılmasına karar vermişlerdir.”
Bu protokol, mahkeme tarafından onaylandığında bağlayıcı hale gelir. Eğer ev devredilecekse, tapu müdürlüğünde resmi işlem yapılması gerekir. Avukat eşliğinde hazırlanan protokoller, sonradan doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçer.
Anlaşmalı boşanma sürecinde ev paylaşımı, tarafların karşılıklı anlaşması ve mahkemenin onayıyla gerçekleşir. Bu durumda, mal paylaşımına ilişkin uyuşmazlıklar genellikle önceden düzenlenen protokol veya anlaşmayla çözülür.
Ev, her iki tarafın da ortak malı olarak kabul edilir ve genellikle eşlerin ortak rızasıyla değerlendirilir. Mahkeme, evin kimin kalacağı veya bölünmesi konusunda tarafların taleplerini dikkate alır; taraflar, evin kimin üzerinde kalacağına ilişkin bir uzlaşma sağlayabilirler. Eğer anlaşma sağlanamazsa, mahkeme evin satılmasına ve bedelin ortaklar arasında bölünmesine karar verebilir. Ayrıca, evin hangi taraf tarafından kullanılacağı veya kimin ikamet edeceği hususunda da anlaşma sağlanabilir ya da gerekli durumlarda mahkeme kararı ile belirlenir.
Evin değeri tespit edilmedikçe paylaşım yapılmaz; bu nedenle, evin değerlemesi uzman raporu veya piyasa değeri dikkate alınarak belirlenir. Her iki tarafın da lehine adil bir çözüm bulunması amaçlanır.
Evlilik sırasında edinilmiş malların paylaşımında, özellikle evin durumu, değeri ve tarafların ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Bu süreçte, tarafların masraflar, ödemeler ve diğer haklar da dikkate alınarak denge sağlanmaya çalışılır. Anlaşmalı boşanma yöntemiyle yapılan ev paylaşımı, taraflar arasında sürdürülebilir ve adil bir sonuca ulaşmayı hedeflerken, hukuki sürecin düzgün işlemesini sağlar ve uzun vadeli anlaşmazlıkların önüne geçer.
3. Boşanınca Oturulan Ev Kime Kalır?
Boşanma durumunda ortak edinilen veya birlikte satın alınan evin kime ait olacağı, çeşitli hukuki ilkeler ve mahkeme kararları çerçevesinde değerlendirilir. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik sırasında edinilen mallar, genel olarak ortaklaşa edinilmiş mal sayılır ve bu malların paylaşımı eşler arasında yapılır. Ancak, evin boşanmadan önceki durumuna, kimin adına kayıtlı olduğuna ve evin edinilme şekline göre bu durum değişebilir.
Eğer ev, çiftin ortak malı olarak alındıysa, genellikle her iki tarafa ait olduğu kabul edilir ve mahkeme tarafından makul bir paylaşım yapılır. Bu durumda, evin değeri belirlenir, ortak paylar tespit edilir ve adaletli bir şekilde bölüştürülür. Evin değeri tespit edilirken, piyasa değeri ve üzerindeki ipotek, ipotekli olup olmaması gibi faktörler göz önüne alınır. Ayrıca, evin soyut değeri ve geçici kullanımı gibi hususlar da dikkate alınabilir.
Özellikle anlaşmalı boşanmalarda, taraflar arasında evin paylaşımı konusunda yapılan uzlaşma esas alınır. Bu aşamada, evin kime kalacağı, kullanım hakkı ve gelir getiren bir gayrimenkul ise kiralama gelirlerinin nasıl paylaşılacağı gibi detaylar müzakere edilir ve noter huzurunda veya mahkeme kararına bağlanır. Taraflar, anlaşmaya varmışsa, mahkeme onayına sunularak resmi hale gelir.
Kimi durumlarda, evin bir tarafın üzerine kayıtlı olması ya da evin evlilik birliği sırasında edinilmesi, bu kişinin mülkiyet hakkını belirler. Ancak, evin boşanma sonrası kullanımı, çocukların ihtiyaçları ve maddi durumlar gibi hususlar da karar aşamasında dikkate alınır. Evin kullanım hakkı genellikle, tapuda adı bulunan veya satın alma tarihine göre değerlendirilir.
Sonuç olarak, boşanmada evin kime kalacağı, taraflar arasındaki anlaşmaya, evin tapu kaydına, edinilme şekline ve hukuki ilkeler doğrultusunda mahkeme kararına bağlıdır. Eşler, bu süreçte, gerçek değerlerin belirlenmesi ve adil bir paylaşım için uzman hukuki yardım almaları oldukça önemlidir. Bu sayede, hem hakların korunması sağlanır hem de sürecin sorunsuz ilerlemesi temin edilir.
Eşlerin birlikte oturduğu evin kime kalacağı, evin mülkiyetine ve mahkeme kararına bağlıdır. Mahkeme, çocukların velayeti anneye verilmişse, çocukların menfaati gereği evi geçici olarak anneye tahsis edebilir.
Bu, evin mülkiyetinin değiştiği anlamına gelmez; sadece oturma hakkı (intifa hakkı) tanınmış olur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2024/3128 E., 2025/1742 K.: “Ortak konut, çocukların üstün yararı gereği, velayeti alan tarafa kullanım hakkı olarak tahsis edilebilir. Ancak bu durum mülkiyet hakkının devri anlamına gelmez.”
4. Boşanma Sürecinde Evden Eşya Almak Nasıl Olur?
Boşanma sürecinde taraflar arasında ev eşyaları da sıkça tartışma konusudur. Eğer taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde eşyaları paylaşmışlarsa, bu paylaşım esas alınır.
Anlaşmazlık varsa, aile mahkemesi veya gerekirse icra müdürlüğü aracılığıyla eşyalar alınabilir. Eşyalar alınırken polis gözetiminde tespit tutanağı tutulabilir.
Bu, sonradan haksız eşya alma veya zarar verme iddialarının önüne geçer.
5. Boşanmada Evin Değeri Nasıl Hesaplanır?
Boşanma davasında evin paylaşılabilmesi için önce evin güncel piyasa değeri belirlenir. Bu değer, mahkemece atanacak bilirkişi (ekspertiz) tarafından hesaplanır. Bilirkişi; evin konumu, metrekaresi, inşaat durumu, piyasa rayiçleri ve varsa kredi borcu gibi unsurları dikkate alır.
Boşanmada ev değeri belirlenirken genellikle çeşitli değerleme yöntemleri kullanılır. Öncelikle, evin piyasa değeri tespit edilmelidir. Bu işlem, uzman bir gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından yapılabilir ve piyasadaki benzer özelliklere sahip gayrimenkullerin satış fiyatları dikkate alınarak gerçekleştirilir. Ayrıca, bölgesel emlak piyasası koşulları ve güncel fiyatlar göz önüne alınmalı, böylece gerçekçi bir değer ortaya konulmalıdır.
Değerleme sürecinde dikkate alınan başlıca unsurlar arasında evin konumu, büyüklüğü, yaşı, yapı durumu ve sunulan imkanlar yer alır. Özellikle, binanın yenileme, tadilat durumu ve kullanışlılığı da göz önüne alınmalıdır. Ayrıca, tapu durumu, ipotek veya diğer hacizlerin olup olmadığı da değer belirlemede önemli rol oynar.
Gerçek piyasa değeri belirlendikten sonra, tarafların ortak veya münferit talepleri doğrultusunda, bu değere ilişkin uzlaşmaya varılabilir ya da mahkeme kararıyla adil bir bölüşüm gerçekleştirilir. Mahkeme, genellikle değerleme raporuna dayanarak, evin değeri ve diğer mal varlıkları göz önüne alınarak, adil paylaşımın nasıl yapılacağına karar verir.
Değer belirleme sürecinde dikkate alınan tüm unsurlar, evin gerçek değerinin tespit edilmesine ve eşler arasındaki hakkaniyetli bir paylaşımın sağlanmasına temel oluşturur. Bu nedenle, değerlemenin doğru ve tarafsız şekilde gerçekleştirilmesi, boşanma sürecinde mahkemelerin ve tarafların mutabakatının sağlanması açısından büyük önem taşır.
Boşanma sürecinde evden eşya almak nasıl olur?
Boşanma sürecinde evden eşya almak, tarafların hak ve yükümlülüklerine uygun şekilde düzenlenmesi gereken önemli bir konudur. Bu süreçte öncelikle, evde bulunan eşyaların hangi tarafın kullanımı veya mülkiyeti kapsamında olduğu belirlenmelidir. Eğer ev ortak alınmış ise, eşya paylaşımı genellikle taraflar arasında anlaşma yoluyla gerçekleştirilir.
Anlaşma sağlanamazsa, mahkeme ihtiyari olarak veya tarafların beyanları ve delilleri doğrultusunda karar verir. Bu noktada, kişisel eşyalar (kıyafetler, küçük ev araçları vb.) genellikle kişinin kendi eşyası kabul edilir. Ancak, ortak kullanımda olan büyük ev eşyaları, mobilyalar ve beyaz eşya gibi unsurların paylaştırılması gereklidir.
Mahkemeler, evin toplam değerini ve her iki tarafın katkılarını göz önünde bulundurarak karar verir; katkılar ise maddi ve gayri maddi faktörleri kapsar. Ayrıca, bazı durumlarda eşya paylaşımında mülkiyet kayıtlarına ve faturalarına başvurulur. Taraflar, ortaklaşa veya mahkeme kararıyla, evden alınacak eşyaların listesini hazırlar ve bu listeye göre paylaşım yapılır.
Eşyaların taksimi sırasında, adil ve makul bir denge gözetilerek, herkesin hakkını koruyacak çözümler tercih edilir. Nihayetinde, işlemler resmi evraklar ve tutanaklar ile belgelenir ve böylece ileride oluşabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilir. Bu süreç, hem hukuki düzenlemelere uygun şekilde yürütülmeli hem de tarafların haklarının gözetildiği adil bir ortam sağlanmalıdır.
Avukat ve Danışma: Boşanmada Ev Nasıl Paylaşılır, Kimin Olur 2026?
Avukat ve Danışma, boşanma sürecinde ev paylaşımıyla ilgili hukuki meselelerin doğru ve etkin şekilde çözüm bulması açısından büyük önem taşır. Bir avukatın rehberliğinde, taraflar haklarını en iyi şekilde koruyabilir ve süreç boyunca mağduriyet yaşamadan haklarına ulaşabilirler. Ayrıca, hukuki temsil, özellikle evin kime ait olacağı, değerinin nasıl belirleneceği ve paylaşım yöntemleri konusunda ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilir.
Avantaj sağlayan en önemli nokta, uzman görüşüyle duruma uygun en uygun stratejinin belirlenmesidir.
Danışmanlık hizmetleri sayesinde bireyler, süreçte karşılaşabilecekleri karmaşık hukuki terimlere hakimiyet kazanabilir, hakları ve yükümlülükleri konusunda detaylı bilgi alabilirler. Bu bilgiler ışığında, ortaklık veya mülkiyet sahipliği için yapılacak değerlendirmeler ve kararlar daha sağlıklı ve hukuka uygun şekilde alınır. Ayrıca, avukatlar aracılığıyla ev değeri hesaplaması, tapu ve ayni haklar gibi konular detaylı biçimde incelenir ve belgelerle desteklenir.
Son olarak, boşanma sürecinde hukuki destek almak, tarafların karar verme aşamasında yanlış veya eksik bilgiye dayanarak yanlış adımlar atmasını engeller. Bu nedenle, deneyimli bir avukat ve uzman danışmanlık hizmetleri, ev paylaşımı ve değerleme konularında adil, hızlı ve hukuki açıdan doğru çözümler üretmenin anahtarıdır. Bu süreçte doğru adımlar atmak, tarafların hem mali hem de manevi haklarını en iyi şekilde korumasını sağlar.

Strazburg Cad. Bina No: 10 Kat:3 Daire: 9-10-11-12 PK:06410 Sıhhiye - Çankaya - ANKARA
+90 312 995 02 02
E-Posta Gönderin
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?