Miras Hukuku Avukatı Ankara » Miras Hukuku Avukat Danışma 2026

Ankara Avukat

ANASAYFA

Miras Hukuku Avukatı Ankara

Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara

Miras Hukuku Avukatı Ankara – Miras Davaları nelerdir, Neden Açılır? Miras davaları, bir kişinin ölümü veya gaipliğine karar verilmesiyle birlikte geride bıraktığı mal, hak ve borçların hangi mirasçılara hangi oranlarda geçeceğini belirleyen uyuşmazlıkların çözümünde açılan davalardır. Türk Medeni Kanunu, mirasın kimlere kalacağını ve hangi oranlarda paylaşılacağını açıkça düzenlemiştir. Ancak uygulamada farklı gerekçelerle mirasçılar arasında ihtilaflar çıkmakta ve miras davaları gündeme gelmektedir.

Miras Davası Nasıl Açılır?

Miras davalarında yetkili mahkeme, murisin son ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Davanın içeriğine göre; Sulh Hukuk Mahkemesi (mirasçılık belgesi, terekenin korunması gibi konularda), Asliye Hukuk Mahkemesi (tapu iptali, mirasta istihkak, vasiyetnamenin iptali gibi davalarda), görevli olmaktadır.

Davanın açılabilmesi için davacı, dava dilekçesinde gerekçelerini ve dayandığı delilleri sunmalıdır. Bu aşamada dilekçenin eksiksiz hazırlanması çok önemlidir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/4521 E., 2018/3842 K. kararında, miras davalarının usulüne uygun açılmaması halinde davanın reddedilebileceğini vurgulamıştır. Bu nedenle sürecin başından itibaren uzman bir avukatla çalışmak faydalıdır.

En Çok Açılan Miras Davaları Nelerdir?

Miras hukukunda çeşitli uyuşmazlıklar davaya konu olabilir. En sık açılan dava türlerinden bazıları şunlardır:

Mirasçılık belgesi verilmesi davası,

Terekenin tespiti ve korunması davaları,

Reddi miras davası ve reddin iptali,

Mirasta istihkak davası,

Mirasın paylaşılması davası,

Vasiyetnamenin açılması, iptali veya ifası davaları,

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi birçok kararında, muris muvazaası nedeniyle yapılan devirlerin mirasçıların payları oranında iptal edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Miras Nasıl Paylaşılır?

Türk Medeni Kanunu’na göre miras, yasal ve atanmış mirasçılar arasında paylaşılır.

a) Yasal Mirasçılar Kimlerdir?

Yasal mirasçılar, murisin kan hısımlarıdır. Kanun, zümre sistemi ile mirasçıları sıralar:

Birinci zümre: Çocuklar ve torunlar,

İkinci zümre: Anne ve baba ile onların alt soyu,

Üçüncü zümre: Büyük anne ve büyük baba ile onların alt soyu.

Bir zümrede mirasçı varsa, sonraki zümreye sıra gelmez.

Eş ise bu zümre sistemine dahil değildir, ancak miras payı kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Örneğin, murisin çocukları ile birlikte mirasçı olan eş, mirasın 1/4’ünü, diğer kısmı ise çocuklar arasında eşit şekilde paylaşılır.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3254 E., 2017/4562 K. kararında, mirasın paylaştırılmasında zümre sistemine uyulmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır.

b) Atanmış Mirasçılar Kimlerdir?

Miras bırakan, vasiyetname yoluyla belirli kişileri mirasçı atayabilir.

El yazılı vasiyetname,

Noter huzurunda düzenlenen resmi vasiyetname,

Olağanüstü hallerde sözlü vasiyetname,

geçerli miras bırakma yollarıdır. Vasiyetname ile atanmış mirasçılar da mirastan pay alabilir.

Reddi Miras Davası ve Muris Muvazaası Davaları Neden Açılır?

Bir kişinin ölümü ya da gaipliğine karar verilmesi halinde, yalnızca malları değil, aynı zamanda borçları da mirasçılara geçer. Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi, mirasın murisin ölümüyle birlikte mirasçılara derhal intikal edeceğini açıkça hükme bağlamıştır. Ancak bu durum, borçlardan sorumluluk doğurabileceği için mirasçıların reddi miras davası açma hakları vardır.

Reddi Miras Nedir?

Reddi miras, murisin borçlarından dolayı mirasçıların sorumluluktan kurtulmak için başvurabileceği hukuki yoldur. Miras reddedildiğinde, hem borçlar hem de mallar ve haklar bir bütün olarak reddedilmiş olur.

Yasal mirasçılar için reddi miras süresi, murisin ölümünden itibaren 3 ay,

Atanmış mirasçılar için ise vasiyetnamenin kendilerine tebliğinden itibaren 3 aydır.

Bu süre içinde dava açılmazsa reddi miras hakkı kaybolur.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12456 E., 2016/7421 K. kararında, mirasın süresinde reddedilmemesi halinde mirasçıların tüm borçlardan sorumlu olacağını vurgulamıştır.

Reddi Miras Davası Nasıl Açılır?

Reddi miras davaları, hasımsız olarak açılır ve Sulh Hukuk Mahkemesi görevli mahkemedir. Mirasçıların mahkemeye sunacakları dilekçede; murisin ölüm tarihi, mirasın borca batık olduğu ve reddin açık iradeyle yapıldığı belirtilmelidir.

Davanın süresi, mahkemenin iş yoğunluğuna bağlı olmakla birlikte genellikle birkaç ay içinde sonuçlanır.

Muris Muvazaası Nedir?

Miras hukukunda en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri de muris muvazaasıdır. Muris, bazı mirasçıları mirastan mahrum bırakmak için mallarını satış gösterimiyle üçüncü kişilere devredebilir. Ancak bu devir işlemleri gerçekte bağış niteliğinde olduğundan muvazaalı kabul edilir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı kararı bu konuda temel ölçüttür. Karara göre, satış görünümünde yapılan devirler aslında bağış amacını taşıyorsa, bu işlem geçersiz sayılır.

Muris Muvazaası Davası Neden Açılır, İspatı Nasıl Olur?

Muris muvazaasını iddia eden mirasçılar, davada bunu ispatla yükümlüdür. Hakim, yalnızca tapu kaydına değil, olayın tüm koşullarına bakar.

İspat için şu unsurlar dikkate alınır:

Taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki fark,

Alıcının ekonomik gücü,

Murisin satışa ihtiyaç duyup duymadığı,

Aile içi ilişkiler ve gelenekler.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4523 E., 2017/3842 K. kararında, kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak için yapılan muvazaalı işlemlerin geçersiz olduğuna hükmedilmiştir.

Muris Muvazaası Davası Ne Kadar Sürer?

Muris muvazaası davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Davanın süresi; delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi incelemesine göre değişiklik gösterir. Uygulamada ortalama 9 ay ile 12 ay arasında sonuçlanmaktadır.

Ortaklığın Giderilmesi Nedir?

Bir kişinin ölümü ya da gaipliğine karar verilmesinden sonra murisin malvarlığı, hakları ve borçları mirasçılara geçer. Bu aşamada mirasçılar, tereke üzerinde paylı mülkiyet hakkına sahip olurlar. Örneğin; murisin arkasında bıraktığı evler, tarlalar veya araçlar, mirasçılar arasında paylı şekilde ortaklığa konu olur. Ancak mirasçılardan biri hakkını almak isterse bu ortaklığın sona erdirilmesi gerekir. İşte bu durumda ortaklığın giderilmesi davası (izale-i şüyu) gündeme gelir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şüyu) Neden Açılır?

Ortaklığın giderilmesi davası, mirasçılardan birinin talebiyle açılabilir. Dava sonunda mahkeme, ya malın satışına ya da taksimine karar verir.

Eğer mal paylaştırmaya elverişli değilse satış yapılarak bedel mirasçılar arasında paylaştırılır.

Eğer mümkünse, taşınmazların taksimi yoluyla mirasçılar arasında paylaşım yapılabilir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4521 E., 2017/3562 K. kararında, taşınmazın bölünerek paylaştırılmasının mümkün olmadığı hallerde satış yoluyla ortaklığın giderilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Satış Nasıl Yapılır?

Mahkeme, taksimin mümkün olmadığı durumlarda taşınmazın satışına karar verir. Satış, icra dairesi tarafından açık artırma yoluyla yapılır ve elde edilen bedel, mirasçıların pay oranlarına göre dağıtılır.

Bu yöntem, özellikle apartman dairesi, tek parsel tarla gibi bölünmesi mümkün olmayan taşınmazlarda uygulanır.

Miras hukukunda, ortaklığın giderilmesi için satış isteme süresine ilişkin herhangi bir zamanaşımı süresi yoktur. Mirasın tapu intikal işlemleri yapılmamış olsa bile, mirasçılar her zaman bu davayı açabilirler.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/2143 E., 2015/4527 K. kararında, mirasçıların ortaklığın giderilmesi talebinin süreye bağlı olmadığına hükmedilmiştir.

Saklı Pay Davası Nedir, Neden Açılır?

Miras bırakan kişi, malvarlığı üzerinde tasarruf hakkına sahip olsa da, saklı pay sahibi mirasçıların haklarını ortadan kaldıramaz. Saklı pay, miras bırakanın müdahale edemeyeceği, kanunla korunan miras payıdır.

Türk Medeni Kanunu’na göre saklı pay sahibi mirasçılar:

Eş,

Çocuklar, torunlar ve evlatlıklar,

Anne ve baba,

olarak sayılmıştır.

Kardeşlerin Saklı Pay Hakkı Var mı, Kaldırıldı Mı?

10 Mayıs 2017 tarihinde yapılan değişiklikle kardeşlerin saklı pay hakkı kaldırılmıştır. Bu tarihten önce kardeşler de saklı pay sahibi sayılırken, artık kardeşler için böyle bir koruma söz konusu değildir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/3564 E., 2019/4215 K. kararında, kardeşlerin saklı pay haklarının kaldırıldığına işaret edilerek, bu tarihten sonraki uyuşmazlıklarda kardeşlerin saklı pay iddiasında bulunamayacağı belirtilmiştir.

Mirastan Kim Ne Kadar Pay Alma Hakkına Sahiptir?

Mirasların paylaşılması sırasında özellikle tartışmaların yaşanabileceği olağan durumdur. Türk Medeni Kanunu hangi mirasçının ne kadar bir payı alabileceği konusunda düzenlemeler yapmıştır.

Bu noktada miras bırakan kişinin öncelikle eşleri ve çocukları arasında mirasının pay edilmesi söz konusu oluyor. Bu durumda eş ¼ oranında mirastan pay sahibi olurken kalan miras çocuklar arasında eşit olarak paylaşılmaktadır.

Çocukları vefat etmiş kişilerin bu çocuklardan kalan alt soyları yani torunlarına veya bunların mirasçı olarak paylaşıma dahil edilmesi söz konusu oluyor.

Miras bırakacak kişilerin çocuğunun olmadığı durumlar olmaktadır. Bu durumda mirasçı kişilere murisin eşinin yanı sıra miras bırakan kişinin anne ve babası mirasçı olmaktadır.

Bu durumda mirastan pay alma oranlarında eş mirasın yarısını anne ve baba ise diğer yarısını almaktadır.

Anne ve babası vefat etmiş kişilerin miras paylaşımı yapılması söz konusu olduğunda ise bu anne ve babadan ortaklık kurulmuş  kardeşlerin mirastan pay alması mümkün olacaktır.

Eğer miras bırakan kişinin anne babası ya da bu anne babadan gelen hiçbir kardeşi bulunmuyorsa bu durumda miras paylaşımına büyük anne ve büyük baba dahil edilmektedir. Böyle bir miras paylaşımında eşin alacağı pay ¾ oranı ile belirlenmektedir.

Eğer büyük anne ve büyük babada bulunmuyorsa bu durumda aynı soydan gelen kişiler sırasıyla dayı, amca, hala ve teyzelerin miras paylaşımına dahil olması mümkün olmaktadır. Söz konusu kişiler vefat etmişlerse bu durumda onların çocukları mirastan pay alma hakkına sahip olurlar.

Tüm bu belirtilen koşullara rağmen mirasçılık statüsüne gelebilecek  herhangi bir kişi bulunmuyorsa bu durumda paylaşıma girecek mirasın tamamı murisin eşine kalmaktadır. Bunun dışında eğer murisin eşi de bulunmuyorsa miras doğrudan devlete kalacaktır. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışma ve hukuk bilgileri alabilirsiniz.

Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır? Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara

Miras paylaşımına dahil edilecek kişiler belirlenirken mirasçı statüsüne sahip olacak kişilerin sırasıyla paylaşıma dahil edilmesi söz konusu olmaktadır.

Bu durumda kişilerin hayatta olup olmadıkları, çocuklarının bulunup bulunmadığı gibi noktalara dikkat edilerek paylaşım yapılmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı miras paylaşımlarının yapılması çok karmaşık olabiliyor. Bunun dışında miras paylaşımına dahil edilen kişinin daha sonradan hayatını kaybettiği durumlarla da karşılaşılmaktadır.

Bu hallerde diğer mirasçılar ölen kişinin miras payı üzerinde hak iddia edemezler. Söz konusu miras payı vefat etmiş mirasçının kendi mirasçıları arasında paylaşılacaktır. Bu işlem yapılırken yine mirasçılık statüsü için belirlenmiş sıralamaya dikkat edilerek mirasçılar belirlenir.

Miras hakkında bilinmesi gereken en önemli noktalardan biri de gelin veya damat sıfatıyla aileye dahil kişilerin herhangi bir hak iddia edememesidir. Miras hakkında öncelikle murisin kendi öz çocukları mirasçılık statüsüne ulaşırlar.

Bu çocukların ölmüş olduğu durumlarda gelin ya da damadın mirastan pay alması söz konusu olabiliyor. Yine aynı şekilde evlenen kardeşlerin eşleri de miras paylaşımına dahil edilmiyor olsa da kardeşin vefatı durumunda mirastan pay almaları söz konusu olmaktadır.

Miras hukuku alanında en çok sorun yaşanan veya hakkında kişilerin en fazla hak mahrumiyeti yaşadığı davalardan olmaktadır. Bu nedenle hukuku alanını ilgilendiren davalarda hukuki danışmanlık almak. Ya da Miras Hukuku Avukatı ve Danışmanlık yardımıyla süreci yönetmek davalardan zararla ayrılmamak adına önemli olmaktadır.

Hukuk Bürosu olarak miras hukuku alanında deneyimli avukatlarımız sayesinde hem avukatlık hizmetini hem de hukuki danışmanlık hizmetini verebiliyoruz.

Özellikle zaman aşımı süreleri bakımından miras davalarının sıkı bir şekilde takip edilmesi gereken davalar olduğu göz önüne alındığında mutlaka bir miras avukatı yardımı ile sürecin yönetilmesi yerinde olacaktır. Dava takibi kişilerin kendisi tarafından yapılabileceği gibi aynı zamanda vekalet verilen bir miras avukatı sayesinde de yapılabilmektedir.

Miras hukuku içerisinde önem arz eden miras davası nasıl açılır konusu hakkında geniş bilgi için makaleyi okuyabilirsiniz.  Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Sözleşmenin İptali Davası Nedir? – Miras Avukatı ve Danışmanlık

Miras sözleşmesinin iptali davası adıyla tanımlanan davalar sadece tasarrufun iptal edilmesi halinde daha önce çıkarı mirasçıların iradeleri ile açılabilmektedir. Davanın konusu ise ölüme bağlı olarak ortaya çıkan tasarrufların tamamı ya da bir kısmının iptal edilmesi ile ilgili olmaktadır.

İptal davalarında eğer kişilerin kendi yakınlarına kazandırma yoluyla haksız yoldan bir kazanç elde ettirmesi söz konusu olmuşsa dava sonucunda tasarrufun tamamının değil sadece kazandırma yapılmış kısımlarının iptal edilmesine karar verilir.

Bu davalarla ilgili zamanaşımı sürelerinde kişilerin dikkat etmesi gereken süreler; Tasarruf yapıldığının öğrenilmesini takip eden bir yıllık süreler ve diğer tüm hallerde on yıllık süreler olmaktadır.

Herhalde 10 yıl olarak belirlenmiş süreler iyi niyetli davalar için geçerli olurken iyi niyetli olmayan davalar için yirmi yıl olarak süre belirlemeleri yapılmıştır.

Def’i yolunu kullanarak hükümsüzlük her zaman ileri sürüle bilmektedir. Ölüme bağlı tasarrufların iptalini istemek için davanın gerçekleşeceği tarih itibarıyla mirasçılık sıfatının kazanılmış olması şarttır. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Veraset İlamı Nasıl Alınır?

Kişilerin resmi olarak mirasçı olduğunun ispatlanması ancak veraset ilamları ile mümkün olmaktadır.

Miras bırakan kişinin tasarruflarına ilişkin yasal mirasçılar ya da atanmış mirasçılar tarafından bir itiraz gelmediği sürece bir aylık sürenin sonunda tasarrufta bulunulmuş kişinin söz konusu hakkını alması mümkün olmaktadır.

Alınan mirasçılık belgeleri hakkında kişiler her zaman geçersizlik iddiasını ortaya atabilirler. Bununla birlikte ölüme bağı tasarrufların iptaline ilişkin davaları açma hakkı kişilerin saklı olmaktadır.

Mirasçılık belgeleri veraset ilamları bu nitelikleri itibarıyla aynı zamanda muris ile kişiler arasındaki irs ilişkisinin de kesin bir şekilde ortaya konulduğu belgelerden olmaktadır.

Mirasçılık belgesi kişiler hakkında mirasçılıktan çıkarma veya mirastan yoksunluk halleri bulunsa bile kişilere verilmektedir. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara Bknz.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Neden Açılır? Miras Avukatı Ankara

Mirasçılar yasal bir zorunluluk bulunmadığı her durumda ortaklıkların sürdürülmesinin önüne geçerek mirasın paylaşılmasını talep edebilirler.

Bu işlem mirasçıların terekenin tamamı ya da belirli bir kısmının satış yoluyla gelirinin elde edilmesi amacını taşımak üzere sulh hukuk mahkemelerine başvuru yapması sonucu mümkün olmaktadır. Hakim tarafından terekenin tamamı ya da bir kısmına ilişkin malların tamamının bir mirasçıya verilmesi yönünde de karar çıkması sağlanabilir.

Bu noktada diğer mirasçıların payını karşılamak için terekeye sahip kişinin ödeme yapması zorunlu olmaktadır. Böylece mirasta denkleştirme ilkesi yerine getirilmiş olur. Eğer paylaşımı yapılacak söz konusu malların paylaşımının ertelenmesi bu malın değerini azaltacaksa kişilerin yararını korumak adına hakim tarafından paylaşımın ertelenmesi yönünde bir karar verilebilir. Ortaklığın giderilmesi davası nasıl açılır hakkında ki makaleyi okuyabilirsiniz. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Mirasın Reddi (Terekenin Borca Batık Olması) Davası Nasıl Görülür?

Mirasın reddi mirasçının kendisine düşen payı kabul etmeyip reddetmesi anlamına gelmektedir. Mirasçılar bu davaları sözlü veya yazılı beyanları ile sulh mahkemelerine başvuru yaptıkları takdirde açabilmektedirler.

Eğer miras bırakan kişinin hayatını kaybettiği tarihte söz konusu terekenin borca batık olması söz konusu olmuşsa bu durumda mirasın kendiliğinden reddedilmiş olması için görevli mahkeme tarafından alacakların miktarı belirlenmektedir. Ret kararını vermiş kişilerin beyanlarını hiçbir kayda ve şarta dayanmadan gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte husumetin de alacaklılara yöneltilmesi zorunlu olmaktadır. Sulh hakimi tarafından kişinin beyanlarını açık bir şekilde ortaya koyan sözlü ve yazılı bir ret beyanı hazırlanır. Bu beyan böylece tutanak haline gelmiş sayılır.

Ret beyanları belirlenen süreler içinde yapılırsa bu durumda sulh mahkemesi tarafından özel kütüğe kayıt işlemleri yapılır. Mirasçının talep etmesi halinde mirası reddettiğini ortaya koyan bir belgenin kendisine verilmesi sağlanır.

Mirasçıların ret davalarını açması için mirası bırakacak kişinin ya da vasiyetname ile kendilerinin mirasçı olmalarını öğrendikleri tarihin ardından üç aylık sürede karar vermesi gerekmektedir.

Mirasçılar eğer murisin ölümü ya da vasiyetnamenin kendisine bildirildiği düşünülen tarihlerden sonra bu durumdan haberdar olmuşlarsa mahkemede mutlaka bunu ispat etmeleri de gerekmektedir.

Yasal ya da atanmış statüsüne sahip olması fark etmeksizin tüm mirasçılar mirası reddetme haklarını kullanabilirler. Mirasın reddi davası hakkında ki makaleyi okuyabilirsiniz. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Tenkis Davaları Nasıl Görülür?

Hukuk alanında tenkis davaları adıyla bilinse de daha anlaşılır bir ifadeyle saklı pay davaları olarak adlandırılabilecek davalar saklı paylarının karşılığını alamayan ve bu paylarından kayıp yaşayan kişiler tarafından açılabilmektedir.

Miras bırakan tarafından aksi yönde herhangi bir durum belirtilmediği takdirde kişilerin sadece yasal olarak belirlenmiş miras paylaşım kurallarına göre haklarını alması mümkün olmaktadır.

Eğer tasarruf edilen kısımlar saklı pay miktarlarını aşmış ise. Bu durumda orantılı bir şekilde tenkis işleminin yapılması gerekmektedir. Saklı paylara dahil olan birden fazla ölüm söz konusu olmuşsa bu durumda saklı payı aşan kısımların tüm saklı pay sahibi olmayan kişilere orantılı bir şekilde tenkis edilmesi sağlanmaktadır.

Tenkis davası nasıl açılır hakkında ki makaleyi okuyabilirsiniz. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara Bknz

Kira Parasının Mirasçılar Tarafından Ödenmesi ve İhtar Nasıl Çekilir?

Miras bırakan kişinin kira paralarına ilişkin hususlar değerlendirilirken mutlaka kiraya ilişkin detayların da bilinmesi gerekmektedir. Bu noktada kiracıların kira bedellerini kesin olarak ödemek zorunda oldukları.

Kira ödenen bölgede başka bir sözleşme ya da yerel bir adet bulunmuyorsa kira bedeli diğer tüm giderlerin kira süresinin bitmesi ile birlikte ödenmesi gerektiği bilinmelidir. Eğer sözleşmenin yapılmasının ardından kiralanan yerin sahibi ile ilgili bir değişiklik yaşanmış ise bu durumda bu yeni malikin sözleşmenin tarafı olarak değerlendirilmesi söz konusu olmaktadır.

Birden çok mirasçının bulunduğu hallerde mirasın kişilere geçmesi ile birlikte mirasçıların terekedeki hem haklarını hem de borçlarını kapsayacak şekilde bir ortaklık kurulması söz konusu olmaktadır.

Hep birlikte terekeye sahip olan ve yasal gerekliliklerden dolayı ödeme yükümlülüğü doğan mirasçıların aksi bir hüküm ile karşılaşmadıkça oy birliği ile ödemenin nasıl yapılacağına ilişkin karar vermesi gerekmektedir.

Söz konusu toplulukların ortaya çıkması halinde ödemelere ilişkin herhangi bir paylaşımın yapılması ya da tasarrufta bulunulması da mümkün değildir. Aralarında ortaklık bağı kurulmuş kişilerden herhangi biri hakların korunmasını sağlayabilmekte ve bu korumadan tüm ortakların yararlanması mümkün olabilmektedir. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

İstihkak Davaları Nerede Açılır? Miras Avukatı ve Danışmanlık

Miras bırakan kişinin hayatını kaybetmesi halinde malların büyük bir kısmının ya da tamamının aktarılması muvazaa nedenidir.

Muvazaa ile bir veya birkaç kişiye aktarılması söz konusu olmuşsa bu durumda mirasçılık bakımından hakları zedelenmiş kişilerin söz konusu miras hakkını ileri sürerek dava açması mümkün olabiliyor. Bu davalar miras istihkak davaları olarak adlandırılmaktadır.

Miras istihkak davalarının açılmasında yetkili mahkeme statüsüne sahip mahkemeler Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk mahkemeleridir.

Miras nedeniyle istihkak davalarının açılması istenebilir. Bu durumda miras bırakacak kişinin yaşadığı yerde bulunan mahkemede davanın açılması mümkün oluyor. Hangi mahkemenin yetkili mahkeme sıfatına sahip olduğu ise davanın niteliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

miras avukatı ankara

Murisin Mirasçılardan Mal Kaçırması Ne Demek?

Yasal mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla zaman zaman miras bırakan kişilerin mal varlıklarından miras kaçırması söz konusu olabilmektedir.

Bu işlemi yapmak için kişiler tapu üzerinde oynamalar yaparak gerçeklik payına sahip olmayan muris muvazaası olarak adlandırılan sürece dahil olabiliyorlar.

Murisin tapu üzerinde yapmış olduğu işlemin tapu iptali ve tescili davası ile önüne geçmek amacıyla açılan bu davalarda gerçekleştirilen satış işlemlerinin gerçek amaçlarından gizlenmiş şekilde yapılıp yapılmadığı tespit edilmeye çalışılır. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara

Mirastan pay alma hakkına sahip olmasına rağmen muris muvazaası yoluyla hakları elinden alınmış her bir mirasçı tapu iptali davalarını açabilmektedir. Bu noktada davayı açan kişilerin yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Hukukunda Mirastan Mal Kaçırmada İspat Yükümlülüğü Kimdedir?

Mirastan mal kaçırma işleminin yapıldığı iddiasıyla haklarını kaybetmiş  kişilerin tapuda gerçekleştirilen işlemlerin geçersiz olduğunu ispatlama yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.

Bu ispatın yapılmasında satış işlemini gerçekleştirmiş murisin bu satışı neden yaptığı, satın alan kişinin alım gücünün olup olmadığı, satış işleminin nasıl gerçekleştirildiği, satış sonrasındaki bedelin nereye kullanıldığı, murisin satışı yapmasına rağmen söz konusu taşınmazla ilişkisinin devam edip etmediği gibi noktalara bakılarak durumun ispatlanması mümkün olmaktadır. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Hukukunda Mirasta Kız Çocuklarının Payı Nedir?

Miras paylaşımı sırasında en merak edilen konulardan biri de kız çocuklarının bu miraslardan payının ne olacağı olmaktadır. Bu noktada yasalar eş ve çocuklar arasında paylaşımların yapılması söz konusu olduğunda eşin bir bölü dört Çocukların tamamının ise üç bölü dört  oranındaki mirastan pay sahibi olması sağlanır.

Erkek çocukları ve kız çocukları için herhangi bir şekilde miras paylaşımında ayrım yapılmamaktadır. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara

Bazı yerel örf ve adetlere göre zaman zaman kız çocuklarının miras haklarının gasp edilmesi söz konusu olabiliyor. Böyle durumların ortaya çıkması halinde kişiler yasal yolları kullanarak mirastan hak ettikleri payları kazanma fırsatını da elde edebiliyorlar. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Hukuku Davaları- Miras Hukuku Avukatları Ankara – Yargıtay Kararları

YARGITAY : MİRAS DAVASINDA TENKİS DAVASI

Davalının temyiz itirazlarına gelince; murisin davalıda bıraktığı tartışmasız olan…,00 TL. satış bedelinin mirasın açıldığı tarihteki vardığı değerin, paranın satın alma gücündeki değişimlerini usulünce değerinde hesaplanması, gerektiğinden,  bu hususta uzman hesap uzmanlarından,

Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli exper raporu alınması, bu şekilde tespit edilen değerin tenkisine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece çekişmeli taşınmazın temlik tarihi olan….. yılındaki kıymeti belirlenmek suretiyle  uygulanan  tenkis adına göre hüküm verilmesi doğru olmamıştır…

Miras Davası Avukatları Ankara

Miras hukukunda açılan davanın sonuçlanması miras avukatı Ankara yada miras avukatları Ankara ile takibi ile daha faydalı olacaktır. Miras hukuku avukatı Ankara ve miras davası avukatı Ankara konusu içerisinde, mirasta ortaklığın giderilmesi, paylaşılması, gibi konular önemlidir.

Miras davası avukatları Ankara ve miras hukuku avukat Ankara ücret ve masraflar ile bağlantılı olarak, Avukatlık Kanununa istinaden avukat ile yapılan görüşmeler de hukuk davalarında olduğu gibi miras hukuku hakkında hukuki görüşme, miras hukuku danışma, miras davaları ve konuları hakkında soru sorma, miras davası ile ilgili evrakların incelenmesi ve bilgi talep edilmesi ücrete tabidir.

Ayrıca Ankara’da miras avukatı ile davanın takip edilmesine karar verilmesi halinde davanın takibi, ücret miktar ve ödemenin belirlenmesi  ve çalışma kurallarının belirlenmesi açısında avukatlık sözleşmesi yapılması işin ciddiyetini göstermektedir. Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

Miras Hukuku Avukatları Ankara | Sıkça Sorulan Sorular

MİRAS HUKUKU – MİRAS HUKUKU AVUKATI VE DANIŞMANLIK KONULARI NELERDİR NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI.

DAVANIN ŞAHSA SIKI SIKIYA BAĞLI HAKLARDAN OLMADIĞI – KAYDIN YANLIŞLIĞI SEBEBİ İLE HUKUKU ETKİLENECEK KİŞİLERİN BU DAVAYI AÇABİLECEĞİ.

NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI – DAVANIN ŞAHSA SIKI SIKIYA BAĞLI HAKLARDAN OLMADIĞI – KAYDIN YANLIŞLIĞI SEBEBİ İLE HUKUKU ETKİLENECEK KİŞİLERİN BU DAVAYI AÇABİLECEĞİ.

Davacıların murisine taşınmazdaki payının satışı gerçekleştirilenlerin aynı kişi olduğunun tespiti durumunda, miras bırakanın mirasçıları değişeceğinden ve bu durumda davacılar yönünden haklarının etkileneceği anlaşıldığından.

Şahsa sıkı sıkıya bağlı olmayıp hukuku etkilenecek kişiler tarafından açılabilecek davada taraflarca gösterilecek deliller toplanıp esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.

VASİYETNAMENİN TENFİZİ DAVASI – DAVACININ MİRASÇILIK BELGESİ ALMAK İÇİN SÜRESİNDE BAŞVURUDA BULUNMASINA RAĞMEN SONUCUNUN BEKLENMEDİĞİ. USUL EKONOMİSİ – DAVACIYA MAKUL SÜRE VE İMKAN VERİLMESİ GEREĞİ – MİRAS HUKUKU AVUKATI ANKARA

Davacı, mirasçılık belgesi almak için süresinde başvuruda bulunmasına rağmen, sonucu beklenilmeden usul hukukuna konuluş amacına aykırı bir şekilde davanın sonuçlandırıldığı görülmekle bu suretle verilen makul olmayan kesin süre hukuki sonuç doğurmayacaktır.

O halde; mahkemece, usul ekonomisi dikkate alınarak davacıya makul süre ve imkan verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yeterli ve makul süre verilmeden, böylelikle davacının başvurusunun sonucu beklenilmeden hak kaybına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

YABANCI MAHKEME KARARININ MİRASÇILIK BELGESİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU – MİRASÇILIK BELGESİ NİTELİĞİNDEKİ YABANCI MAHKEME KARARININ TENFİZİ

TANIMA TENFİZ DAVASI – DAVAYA KONU YABANCI MAHKEME KARARININ MİRASÇILIK BELGESİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU. MİRASÇILIK BELGESİ NİTELİĞİNDEKİ YABANCI MAHKEME KARARININ TENFİZİ VE DAVACILARIN MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ TALEPLERİNİN AYRILMASI GEREĞİ.

Mahkemece; davaya konu yabancı mahkeme kararının mirasçılık belgesi niteliğinde olduğu gözönüne alınarak, mirasçılık belgesi niteliğindeki yabancı mahkeme kararının tenfizi ve davacıların mirasçılık belgesi verilmesi taleplerinin ayrılarak, mirasçılık belgesi niteliğindeki yabancı mahkeme kararının tenfizine yönelik talebin reddine.

Mirasçılık belgesi verilmesi yönündeki talebin ise; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davadilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

TAPU İPTALİ VE TESCİL OLMAZSA TENKİS DAVASI – EHLİYETSİZLİK – TEREKEYE TEMSİLCİ ATANMASI LÜZUMU.

TAPU İPTALİ VE TESCİL OLMAZSA TENKİS DAVASI – EHLİYETSİZLİK – TEREKEYE TEMSİLCİ ATANMASI LÜZUMU – HUKUKİ EHLİYETSİZLİĞİN KAMU DÜZENİYLE İLGİLİ OLDUĞU.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNİN YAPILDIĞI TARİHTE MİRAS BIRAKANIN EHLİYETLİ OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ GEREĞİ.

Yasal danışman olarak atandığı, miras bırakanın parsel sayılı taşınmazlardaki payının tamamını gelini davalı …’ya satış suretiyle devrettiği, akabinde davalı …’nın devraldığı 4 adet taşınmazdaki paylarını miras bırakana satıp temlik ettiği ve aynı tarihte yapılan ölünceye kadar bakma akdi ile dava konusu 600 parsel sayılı taşınmaz da işleme dahil edilerek miras bırakana ait 5 adet taşınmazdaki payların tamamının miras bırakan tarafından davalı ölünceye kadar kendisine bakıp gözetmesi koşulu ile yeniden devredildiği, devre ilişkin resmi senetlerde yasal danışman olarak …’in de imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki; davanın tereke adına açıldığı kuşkusuzdur. Somut olayda, el birliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak Üzeyir bulunmaktadır.

Ne var ki davacılar ile davaya konu taşınmazların devri sırasında miras bırakanın yasal danışmanı olan dava dışı mirasçı Üzeyir arasında hukuki yarar çatışması olduğunun kabulü gerekir.

Hukuki yarar çatışması söz konusu olduğuna göre, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması isabetsiz olmuştur.

HERKES MİRAS VE MÜLKİYET HAKKINA SAHİPTİR. BU HAKLAR ANCAK KAMU YARARI AMACIYLA KANUNLA SINIRLANABİLİR

Anayasanın mülkiyet hakkı kenar başlıklı 35. maddesi uyarınca “herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Nolu Protokolün avukat ile  “Mülkiyetin Korunması” başlıklı 1. maddesi de “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.

Miras Hukuku Avukatı ve Danışmanlık Konuları

Miras hukuku denildiğinde miras bırakacak olan kişinin ölmesi ya da bu kişinin gaipliğine karar verilmesi halinde sahip olduğu tüm varlıkların. malların ve borçların paylaşılmasına ilişkin bir işlem akla gelmektedir. Mirasın intikali sonucu terekeye sahip kişilerin iktisap etmiş olduğu haklar ise miras hakkı adı ile adlandırılmaktadır.

Hayatını kaybetmiş miras sahibi kişiler ise muris isimleri ile sık sık adlandırılmaktadır. Murisin ölümü sonrasında tereke üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden. Doğal olarak bu konuma gelen ya da doğal olmayan yollardan atanmış herkes mirasçı olarak adlandırılmaktadır.

Miras hukuku alanına ilişkin tüm düzenlemeler Türk Medeni Hukuku üzerinde belirlenen kurallar çerçevesinde şekillendirilmiştir. Bir kişinin hayatını kaybettiği an itibarıyla miras paylaşımına ilişkin hususların değerlendirmeye alınması söz konusu oluyor.

Mirasçılar aksi yönde bir beyanda bulunmadıkları takdirde mirasçılık sıfatını ve mirasları kabul etmiş sayılırlar.

Bu sıfatı kabul etmiş mirasçı olan kişiler hayatını kaybeden kişinin sadece ayni haklarını değil. Alacaklarını, borçlarını ve mal varlıklarını da üstlenirler. İki farklı şekilde kişilerin yasal mirasçı olması mümkün olmaktadır.

Bunlardan ilki kişilerin aile bağı ile bağlı oldukları yasal mirasçılarıdır. Diğerleri ise miras bırakan kişinin resmi vasiyeti üzerine belirlenmiş yasal mirasçılar olmaktadır. Bu mirasçılar gerçek ya da tüzel kişiler olabilirler.

Miras Hukuku Davaları – Miras Hukuku Avukatı Ankara

Hukuk sistemi içerisinde davalar arasında en çok dava açılan alanlardan biri olan miras hukuku aynı zamanda kendi içinde de pek çok dava türünü bulundurmaktadır.

Miras Hukuku Davaları olarak sıklıkla karşılaşılan, Miras tapu iptal ve tescil davaları, mirasçıların saklı paylarının zedelenmesi sebebiyle açılacak olan tenkis davaları, vasiyetnamenin iptali ve muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davaları, mirasın reddi, mal paylaşımı ve ortaklığın giderilmesi olmaktadır. Bunların dışında kalan vasiyetnamenin tazmini ve veraset belgesi çıkartmak gibi hususlar da yine miras hukuku alanını ilgilendiren konulardan olmaktadır.

Miras Avukatı Ankara Ücretleri 2026de Ne Kadar?

Ankara Miras avukatı ne kadar alır, mirasa davaları ücretleri gibi konular miras davası avukatı arayanların çok sık aradığı sorulardandır. Miras avukatı ücreti yasalarla belirlenmiş olmasına rağmen taraflar arasındaki anlaşmaya bağlıdır.

“Miras davalari ne kadar zamanda sonuclanır” diye merak ediyorsanız. Bu sorunun tam olarak bir cevabı yoktur. Mirasa konu varlıkların ve mirasta payı olan kişileri durumuna göre farklılık gösterebilir.

Miras Hukuku Avukatı Ankara Danışmanlığı Nedir?

Hukuk sistemi içerisinde davalar arasında en çok dava açılan alanlardan biriside miras hukuku aynı zamanda kendi içinde de pek çok dava türünü bulundurmaktadır.

Miras Hukuku Davalarında Avukat ve Danışma konularında sıklıkla karşılaşılan belli başlı davalar ile hukuki işlemler bulunmaktadır. Bunları özet olarak maddeler halinde sırlayacak olursak şu konular önemlidir.

1. Miras hukuku içerisinde yer alan konuların başında, vasiyetname nedir, vasiyetname nasıl kimler hazırlar. Hazırlanan vasiyename nasıl açılır ve itiraz edilir konuları yer almaktadır. Bunların dışında vasiyetnamenin tazmini ve veraset belgesi çıkartmak gibi hususlar da yine miras hukuku alanını ilgilendiren konulardan olmaktadır.

2. En çok sorulan ve danışılan konuların başında ise mirasın reddi nedir, miras nasıl red edilir, miras red edilirse, miras kimlere düşer gibi sorular merak uyandırmaktadır.

3.  Bir başka konu ise mirasçıların miras haklarını ve saklı paylarının zedelemesi nedeniyle mirasçılar arasında ortaya çıkan Muvaza nedeniyle tapu iptali veya mirasçının saklı payından daha az miras bırakılmasından kaynaklı saklı payın ihlali nedeniyle açılan tapu iptal davalarıdır.

5. Miras Hukukunda en önemli konulardan birisi ise miras paylaşım davalarıdır. Miras paylaşım nedir, miras nasıl paylaşılır ve mirasın satışı nasıl yapılır sorusu mirasçıların en çok danışmak istediği konulardandır.

6. Miras hukukunda kalan mirasın nasıl öğrenileceği, tapu kayıtlarının öğrenilmesi, bankada miras kalan paranın paylaşılması ve alınmasında ayrı merak konulardandır.

7. Mirasçılara kalan gayrimenkul ve tarlalardan elde edilen kira ve gelirlerinde paylaşılması ve kendilerine ödenmesi için ayrıca dava açılabilmektedir.

8. Miras hukuku nedeniyle mirasçı konuma düşen kişiler, iş kazası, trafik kazası nedeniyle vefat halinde destek tazminatı ile maddi ve manevi tazminatı, İşçi konumunda ise kıdem tazminatı talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.

Miras Hukuku Avukatı Avukatları Ankara ile danışmanlık ve bilgi alabilirsiniz.

 

3.985 Görüntülenme

SORULAR

  1. Burçin Soruyor dedi ki:

    Merhaba,
    Annesinden miras kalan taşınmaza eşimin erkek kardeşi, borca batık olduğundan dolayı reddi miras yaptı ve anneden kalan miras payı çocuklarına geçti.Fakat çocukların üzerine tapuda intikal yapılmadan tapuda alacaklılar tarafından mirasçı kardeş adına haciz işlemi başlatılmış.Haliyle diğer kardeş de (eşim) mirasçı olduğundan itiraz dilekçemizi verdik ve red yapan kardeş de red evrekını ve çocukların adına veraseti teslim etti, bu durumda taşınmazın haczini kaldırna imkanımız olurmu…teşekkürler

  2. Selim Ü. dedi ki:

    kolay gelsin, babam geçen ay vefat etti. ikinci eşinden kalan çocukları miras için dava açtı. fakat 30 yıldır babamı görmüyorlar ve cenazesine bile gelmediler.
    babamın üzerine tapuda hiç birşey yok.
    babam mallarının çoğunu ben ve kardeşime 18 yaşından küçük iken almıştı.
    kısacası şu an vefat eden babamın üzerine kayıtlı mal bulunmazken tüm mallar ben ve kardeşim üzerindedir. fakat babam tarafından 18 yaşından küçük iken doğrudan bizim üzerimize alındı. yani babam tarafından bize devredilmedi. bu durumda açılan dava için yapabileceğimiz bi şey olur mu

  3. Kadir U. dedi ki:

    Merhaba benim sorum söyleki babam 2012 yılında vefat etti ilk evliliginden 5 çocuğu var ilk hanımı vefat edince(1978 yılında) 2. Hanimiyla yani annemle evleniyor(1982) ve 2 çocuğu oluyor bu arada anneminde katkısıyla bir ev alıyorlar (1991 yılında) sonra annemde 2016 de vafat etti ve şuan hala bir evimiz var ve vefat eden babamın üzerine şimdi bu taşınmaz mal nasıl hukuki olarak pay edilir acaba 5 kardeşe eşitmi pay edilir yoksa annemin 1/4 hissesi sonraki 1 kardeşe ayricami pay edilir yanitlarsaniz cok sevinirim iyi calismalar dilerim

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp