Vasi Tayini Nedir? Vasi Nasıl Atanır? Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır, Görülür? Vasi tayini kavramı, hukuki anlamda, karar verme ve temsil yetkisi devralan kişiye atfedilen bir düzenlemeyi ifade eder. Bu düzenleme, genellikle küçükler, kısıtlılar veya malul kişiler gibi kendi fiil ehliyeti kısıtlanmış bireylerin menfaatlerinin korunması amacıyla gerçekleştirilir. Medeni Kanun’un ilgili maddeleri, vasi tayini işleminin hukuki temelini oluşturmakta ve bu kişinin temsil yetkisini düzenlemektedir.
Kanuna göre, vasi atanması, kişilerin mal varlıklarının ve kişisel haklarının korunmasına hizmet ederken, aynı zamanda adil ve dürüst bir temsilin tesisini sağlar. Vasi ve kayyım kavramları ise birbirinden ayrılır; kayyım, genellikle daha kapsamlı ve sürekli yetkiyle atanırken, vasi daha sınırlı ve belirli alanlarda yetki sahibi olur. Ayrıca, vasi tayini, uygulamada kamu düzenini sağlama ve mağduriyetleri önleme amacıyla mahkemeler tarafından gerçekleştirilen hukuki bir prosedürdür. Bu kapsamda, başvuru sürecinde yetkili mahkemeler, gerekli belgelerin ve kanıtların incelenmesiyle uygun kişiyi tayin eder. Bu nedenle, vasi tayini süreci, yalnızca hukuki düzenlemeleri değil, aynı zamanda etik ve adil uygulamaları da gözetir. Sonuç olarak, vasi tayini konusu, hukuki mevzuatla sıkı sıkıya bağlı olup, ilgili mevzuat ve mahkeme içtihatları doğrultusunda yürütülen önemli bir hukuki işlemdir.
Vasi Tayini Nedir?
Vasi tayini, özellikle hukuki anlamda, belirli kişiler veya kurumlardan, kısıtlılık veya ergin bulunmama durumu nedeniyle, mali, hukuki ve kişisel işlemlerinde temsil edilmek üzere atanmasını ifade eder. Bu süreçte, vasinin temel amacı, kısıtlı veya muhtaç durumda olan kişinin haklarının korunması ve onun menfaatlerine uygun kararların alınmasını sağlamaktır. Ayrıca, vasi tayini ile kişilerin mali haklarının ve haklarının güvence altına alınması amaçlanır.
Vasi atanması, kişilerin hukuki işlemler sırasında temel hak ve özgürlüklerinin güvencesini sağlamak, mal varlıklarının korunmasını temin etmek ve hukuki süreçlerde yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu ayırım, aynı zamanda, kişilerin kendilerini söz konusu haklar bakımından bağımsız ve güvende hissetmelerine zemin hazırlar. Vasi tayini, hukuki ve adli işlemlerle bağlantılı olup, kişilerin iradesinin özgür ve güvencede kalmasını amaçlar.
Kamu düzeninin korunması ve adil yargılanmanın sağlanması adına, bu süreç belirli hukuki kurallara ve prosedürlere uygun olarak yürütülür. Vasi görevinin amacı, sadece korunma değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve bağımsızlık haklarının da gözetilmesini içerir. Ayrıca, vasi tayini kararının alınmasıyla birlikte, ilgili kişinin hukuki işlemlerinin usullere uygun ve adil biçimde gerçekleştirilmesi sağlanır. Bu kapsamda, koruma altına alınan kişi ve hakları güvence altına almak, hukuk güvenliğini temin etmek ve adil yargılamayı gerçekleştirmek temel amaçlar arasında yer alır; böylece, hak ihlallerinin önüne geçilirken, kişilere de adil ve hakkaniyetli bir koruma sağlanmış olur.
Vasi, mahkeme kararıyla atanan ve kısıtlı kişinin hukuki işlemlerinde onu temsil eden kişidir. Türk Medeni Kanunu m. 403’e göre vesayet altına alınan kimse için vasi tayin edilir. Bu kişiler şunlardır:
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunanlar, Savurganlık, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle mal varlığını yönetemeyenler, Yaş küçüklüğü sebebiyle korunması gerekenler, Mahkeme kararıyla kısıtlanan diğer kişiler.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/4589 E., 2017/3256 K. kararında, vesayet kurumunun temel amacının, kısıtlıyı korumak ve onun menfaatlerini güvence altına almak olduğu açıkça belirtilmiştir.
Vasi Tayini Nasıl Atanır? Kriteri Nedir?
Vasi atanması için geçerli kriterlerin belirlenmesi, hukuki sürecin adil ve objektif işlemesini sağlamada temel unsurdur. Bu kriterler, öncelikle vasinin güvenilir, tarafsız ve ehliyet sahibi olmasını gerektirir. Ayrıca, vasinin kişisel nitelikleri, dürüstlük, sadakat ve bağımsızlık gibi etik değerlere uygunluğu göz önünde bulundurulur. Adayın finansal ve mali durumu, yasal yükümlülüklere uyum yeteneği ve toplum önündeki saygınlığı da dikkate alınır. Medeni Kanun’da vasi tayini için öngörülen özel koşullar, özellikle vasinin fiil ehliyetine sahip olması, akıl Sağlığı yerinde ve bağımsız karar verebilme yeteneği taşıması şeklindedir. Bunun yanı sıra, vasinin geçmişteki davranışları, herhangi bir hukuk ya da disiplin suşuna karışmamış olması ve vasinin göreve uygunluğu, önemli kriterlerdendir.
İşte bu kriterler ışığında, hakimlik ya da ilgili resmi merciler, ihtiyaç halinde uygun adaylar üzerinde detaylı araştırma ve değerlendirmeler yapar. Adayın vasiliğe uygunluğu, mahkemeye sunulan belgeler ve tanık beyanlarıyla desteklenir. Bunlar arasında, adli sicil kaydı, mali durum raporu ve sağlık raporu yer alır. Ayrıca, vasinin göreve başlamadan önce yapılacak güvenlik ve geçmiş araştırmaları, adayın vasiliğe uygunluğunun objektif şekilde tespiti açısından önemlidir. Vasi atanması, sadece yasal şartların sağlandığını gösteren belgelerin hazırlığı ve mahkemeye sunulmasıyla tamamlanmaz; aynı zamanda, mahkemenin tüm kriterleri göz önünde bulundurarak uygun adayın belirlenmesini sağlar.
Bu süreçte, hakimlerin ve yetkili mercilerin değerlendirmeleri, kişinin yaşam kalitesi ve vasinin temsil edeceği kişilerin menfaatleri gözetilerek yapılır. Dolayısıyla, vasi atanması kriterlerinin titizlikle belirlenmesi, hukukun korunması ve mağduriyetlerin önlenmesi açısından büyük önem taşır. Vasilerin özellikleri ve uygunluk kriterlerinin detaylı şekilde belirlenmesi, sürecin adil ve etkin yürütülmesine olanak sağlar ve hukuki denetimi güçlendirir.
Türk Medeni Kanunu m. 413 uyarınca vasi atanırken öncelik, kısıtlının yakınlarına verilir. Ancak mahkeme, kısıtlının yararını gözeterek en uygun kişiyi seçer.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3462 E., 2016/4578 K. kararında, vasinin kısıtlının yararına hareket edecek ehliyette ve güvenilirlikte olması gerektiği vurgulanmıştır.
Vasi Tayini Davası Nasıl Görülür?
Vasi tayini davası, sulh hukuk mahkemesinde basit yargılama usulüyle görülür. Dava, kısıtlanacak kişinin ikametgahının bulunduğu yerde açılır. Mahkeme, kısıtlıyı dinleyebilir ve sağlık raporunu inceleyebilir.
Vasi Davası öncesinde, tarafların ve ilgililerin delil ve belgeleri titizlikle toplaması gerekmektedir. Bu aşamada, kişinin durumunu gösteren sağlık raporları, mal varlığına ilişkin belgeler, varsa önceden yapılmış işlemlere dair dokümanlar ve ihtilaf konusu edilen konuları destekleyen bilgiler toplanmalıdır. Bu belgelerin düzenlenmesi ve usulüne uygun şekilde hazırlanması, mahkemenin kararını etkileyebilecek önemli unsurlardır.
Vasi davasında sağlık raporu mahkemece alınır. Bu raporlar, kişinin mal durumu, psikolojik veya sağlık durumuna ait detayları ortaya koyar ve davanın seyrini etkileyebilir. Delillerin eksiksiz ve düzenli sunumu, davanın başarılı sonuçlanması açısından kritiktir. Bu nedenle, bir avukat veya danışmandan alınacak danışmanlık, hazırlanma sürecini daha etkin kılacaktır.
Dava sürecinin ardından ise, mahkeme kararına göre vasinin atanması veya atanamama durumu netleşir. Karar sonrası, vasinin yetki ve sorumluluklarına uygun hareket etmesi ve zorunlu yasal işlemleri yerine getirmesi gerekir. Ayrıca, mahkeme kararının uygulanması ve vasinin faaliyetlerinin denetlenmesi aşamasında da hazırlıklar yapılmalıdır. Gerekirse, kararın uygulanmasıyla ilgili sicil kayıtları ve resmi belgelerde değişiklikler gerçekleştirilir.
Son olarak, dava sonrası dönem, vasinin hak ve yükümlülüklerini düzenli takip etmek, denetim mekanizmalarına uyum sağlamak ve olası itiraz veya temyiz yollarını değerlendirmek açısından dikkatli ve özenli hareket edilmesini gerektirir. Bu hazırlıklar, hem hukuki süreçlerin sağlıklı ilerlemesini sağlar hem de ilgili kişilerin haklarının korunmasına katkıda bulunur.
Vasi Tayini Kararlarının Denetimi Nasıl Olur?
Vasi atandıktan sonra vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) ve denetim makamı (asliye hukuk mahkemesi) vasinin işlemlerini denetler. Vasi, belirli aralıklarla hesap vermekle yükümlüdür.
Bu denetim mekanizması, kısıtlının menfaatlerinin korunması için büyük önem taşır.
Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır, Görülür? Avukat ve Danışmanlık
Vasi tayini sürecinin sonucunda alınan kararlar, ya da davanın istinaf ve temyiz aşamalarında verilen hükümler, uygulamada önemli ölçüde içtihat teşkil etmektedir. Güncel hukuki içtihatlar, vasi tayiniyle ilgili kararların teminat altına alınması, koruma tedbirlerinin belirlenmesi ve vasi sorumluluklarının netleştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu içtihatlar, mahkemelerin uygulamada nelere dikkat etmesi gerektiğini ve kararların dayanaklarını ortaya koyarak, benzer vakalarda istikrar sağlar. Ayrıca, vasi tayiniyle ilgili olarak yeni düzenlemeler ve yargı kararları, mevzuatın güncellenmesine ve uygulama standartlarının gelişmesine katkıda bulunur. Buna ek olarak, mahkemelerin bu konuda verdikleri kararların özgünlükleri, davacı ve vasinin haklarının korunması açısından temel referanslar haline gelmiştir.
Güncel içtihatlar ve uygulamalar, özellikle zor ve karmaşık durumlar için rehberlik sağlamakta ve avukatların, danışmanların doğru stratejiler geliştirmesinde yol gösterici olmuştur. Sonuç olarak, vasi tayini alanındaki yargı kararları, hukuki güvenliği artırmakta, kişi haklarının korunmasını sağlamakta ve karar verme süreçlerinde istikrar ile adil bir yaklaşımın tesisi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, hukukçular ve ilgili taraflar, güncel içtihatlara hakim olarak, süreçleri daha etkin ve hukuka uygun biçimde yürütmeyi amaçlamalıdır.
İlkay Hukuk Bürosu olarak, vasi tayini davalarında başvuru aşamasından kararın alınmasına kadar tüm süreçte profesyonel avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır, Görülür? Vasi tayini davaları, vesayet altına girmeye ihtiyacı olan kişiye uygun vasi bulunması yolunda başlatılan hukuki süreçlerdir.
Küçüklerin ve kısıtlıların maddi ve kişisel haklarını korumak amacıyla Medeni Kanun ile başlatılan uygulama, kanuni zorunlulukla ortaya çıkabileceği gibi, kişinin kendi isteğine bağlı olarak da dava açılabilmektedir.
Vesayet altına alınan kişiye, maddi ve manevi olarak haklarını koruması ve resmi alanlarda kendisini temsil etmesi için bir vasi atanır. Vasinin amacı, kişinin tüm mal varlığını onun yüksek yararı için kullanmak ve kişilik haklarına zarar gelmesini önlemektir.
Vesayeti Gerektiren Durumlar Nelerdir?
Vesayeti gerektiren haller şu şekildedir:
- Yaşın küçük olması: 18 yaşın altındaki bireylere vasi atanır. Görevi sırasında böyle bir gerekliliği gören kamu kurumlarının çalışanları, bu durumu yetkililere bildirmekle yükümlüdür.
- Akıl hastalığı ya da savurganlık nedeniyle kısıtlanma: kendine bakamayanlar, günlük işlerini yerine getiremeyenler ve kendisine ve çevresine zarar verenlere vasi atanır. Kişi, aşırı savurganlık ve para harcama konusunda müsrifse de vasi ataması gerçekleşir. Bunun yanında alkol ve uyuşturucu bağımlılarına vasi atanması zorunludur. Mal varlığına muamelesi savurgan olan kimselerin eğer kötü duruma düşme ihtimalleri varsa, onlara da vasi atanır.
- Bir yıl ve daha fazla hapis cezası alma: 1 yıldan fazla hapis cezası alan kişilerin özgürlüğü kısıtlanacaktır. Bu nedenle dışarıdaki malın korunması için bir vasiye ihtiyacı olacaktır. Vasi, mahkeme tarafından atanır.
- Kişinin kendi isteğiyle vesayet: yaşlılık, sakatlık, çalışamama, ağır hastalık ve yatağa bağımlı olma gibi nedenlerle kişinin kendine bakamaması durumunda vasi atanır.

Vasi Tayini Davası
Vesayet Altına Alma Nasıl Olur?
Vasi tayini davası, kendisine vasi alınacak kişinin ikamet adresindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılmaktadır. Bu dava açma işlemi sırasında, eğer dava kişinin kendisi tarafından açılıyor, kişi, kendisi vasi talebinde bulunuyorsa, vasi tayini dilekçe örneği baz alınarak bir dilekçe hazırlamalıdır.
Dava sırasında vesayet altına girecek kişi dinlenir, sebepler göz önüne alınır. Bunun yanında tanıkların ifadeleri de oldukça önemlidir. Dava sonucu verilen vasilik kararı 2 yıl geçerlidir. Vasi tayini soruları arasında yer alan vasiliğin kaç yıl süreceği sorusunun yanıtı 2 yıl olmakla birlikle, mahkeme 2’şer yıllık periyotlarla istediği kadar uzatabilir.
Başvuru verilen vesayet nedenlerinden yalnız biri ile yapılmak zorunda değildir. Kişi hem akıl sağlığı konusunda sıkıntı yaşıyor, hem de alkol bağımlılığından muzdarip olabilir. Bu durumlar da, dava tek bir nedene bağlı olarak açılsa da mahkemede belirtilmelidir.
Vasinin Görev Yetki ve Yükümlülükleri Nelerdir?
Vasi neler yapabilir, sorusunun yanıtı şu şekilde verilebilmektedir:
- Defter Tutma: Defter tutmak, vasinin yasal zorunlulukları arasında yerini almaktadır. Defterin konusu, yönetilecek mal varlığıdır. Vesayet altındaki kişi yönetme ve karar verme gücüne sahipse, tutulan defterden haberi olmalı ve deftere yazılırken hazır bulunmalıdır. Bazı koşullarda bu defterler yasal ve mühürlü olup, mahkeme tarafından kontrol edilmektedir.
- Değerlilerin Korunması ve Saklanması: Kıymetli evrak, altın, değerli eşya ve tutanakların saklanması, vasinin görevidir.
- Taşınırların Satılması: Vesayet altındaki kişinin menfaatine olduğu belgelenmek kaydıyla, vesayet altındaki kişinin mülkleri satılabilir. Bunun için kişinin karar verme yetisi yerindeyse, onun fikri mutlaka alınmalıdır.
- Para Yatırma: Vesayet altındaki kişinin yararına olacak şekilde hesabına para yatırma görevi vasiye aittir. Faizli hesap veya sigorta hesabına vesayet altındaki kişi adına yatırılması gereken paranın 1 aydan fazla geciktirilmesi durumunda aradaki faizi vasi ödeyecektir.
- Yatırımların Dönüştürülmesi: Yeteri kadar güven verici olmayan yatırımlar, başka yatırımlara dönüştürülebilir. Bunda tasarruf hakkı vasiye aittir.
- Ticari işlemler: Kısıtlının mal varlığı içerisinde bulunan ticari işletmenin yürümeye devam ettirilmesi görevi vasiye aittir.
- Taşınmazların Satılması: vesayet altındaki kişiye ait olan taşınmazların satılması söz konusu ise, satış işlemi vasiye aittir.
- Vasi neler yapamaz, sorusunun yanıtı ise şudur; vasi, vesayet altındaki kişinin onurunu ayaklar altına alacak, mal varlığını değersizleştirecek ya da ilerde kişiye zarar verecek hiçbir girişimde bulunamaz. Bunun yanında mahkemeden izinsiz ikamet değişikliği yapamaz ve vesayet altındaki kişiye herhangi bir şekilde zarar veremez.
Kimler Vasi Olamaz?
Vasi olamayacaklar listesi şu şekildedir:
- Hastalık ve yaşlılık durumu olanlar, 65 yaşı geçmiş olanlar,
- Reşit olmayanlar,
- Engel durumu olanlar,
- Cumhurbaşkanı, TBMM ve Bakanlar Kurulu üyeleri
- Mahkeme üyeleri
- 4 çocuktan fazla çocuğun vasiliğini yapan kimse,
- Kısıtlı ve hükümlüler,
- Sürekli hastalık sorunu olanlar vasilik hakkını reddedebilir.
Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır? Vesayet yani vasilik kurumu; velayet altında olmayan küçükler ile kural olmayan durumlarda velayet altında bulunmayan bazı yetişkinlerin denetimi ve korunması gayesiyle kabul edilen bir hukuki kurumdur.
Kısıtlanmayı yada vasi atanmasını gerektiren durumlar kanunlarımızda belirtilmiştir. kural olmayan durumlarda velayet altında bulunmayan yetişkinler hakkında kısıtlanması ve korunması mahkemece karar verilir. Bu yetişkinin korunması ve haklarını kullanması için vasi atanması şartlarına uyması gerekmektedir.
Avukat ve Danışmanlık: Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır, Görülür?
Vasi tayini ve danışmanlık hizmetleri, hukuki süreçlerin sağlıklı yürütülmesi adına büyük önem taşımaktadır. Bu alanda çalışan avukatlar, müvekkillerine hukuki danışmanlık sağlayarak, vasi tayini sürecinde doğru adımların atılmasını temin ederler. Öncelikle, vasi tayini talebiyle ilgilenen kişiler veya yakınları, avukat danışmanlığı ile hukuki durumu değerlendirmeli ve uygun başvuru stratejilerini belirlemelidir. Avukatlar, başvuru sırasında gerekli belgelerin hazırlanması, delil toplama ve mahkeme nezdinde ikna edici argümanların sunulmasında danışmanlık yaparlar. Ayrıca, vasi tayiniyle ilgili dava aşamasında, delil ve bilirkişi raporlarının hazırlanması, mahkeme süreçlerinin takip edilmesi gibi kritik noktada da müvekkillerine rehberlik sağlarlar.
Vasi tayini işlemlerinde,avukatın rolü sadece hukuki temsil ile sınırlı değildir; aynı zamanda müvekkilin hak ve menfaatlerinin korunmasına da odaklanır. Danışmanlık hizmetleri kapsamında, vasinin yetki sınırları, sorumlulukları ve vasinin seçimindeki kriterler detaylı şekilde açıklanır. Bu sayede, hukuki mevzuata uygun ve adil bir vasi tayini gerçekleştirilmiş olur. Ayrıca, danışmanlar vasisi atanan kişinin haklarının korunması, herhangi bir hukuki sorun veya anlaşmazlık yaşanması durumunda hak arama yolları konusunda da destek sağlar.
Vasi tayiniyle ilgili yaşanan süreçlerde uzmanların sağladığı hukuki danışmanlık, hem dava öncesi hem de dava sonrası hazırlıkları kolaylaştırır. Delil toplama, belge düzenleme, ve mahkeme sürecindeki takibin doğru yapılması, sürecin zarar görmemesi adına kritik öneme sahiptir. Güncel içtihatlar ve hukuki gelişmeler hakkında da bilgi sahibi olan avukatlar, müvekkillerine en güncel ve etkili çözüm yollarını sunarak, hakların en iyi şekilde korunmasını sağlarlar. Sonuç olarak, vasi tayini ve danışmanlık hizmetleri, hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi ve müvekkil menfaatlerinin azami korunması amacıyla vazgeçilmez bir rol üstlenir.
Vasi Tayini Davası Yargıtay Kararı
VASİ TAYİNİ DAVASI – KISITLI ADAYININ KISA ARALIKLARLA YAPTIĞI TAŞINMAZ SATIŞLARI VE BANKADAN ÇEKTİĞİ PARANIN ZORUNLU BİR İHTİYACA KULLANILDIĞININ İDDİA VE İSPAT EDİLMEDİĞİ – SAVURGANLIĞA DAYALI DAVANIN KABULÜ GEREĞİ.
ÖZET: Davacı tarafından savurganlık ve mal varlığını kötü yönetme sebebi ile ailesini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesinden bahsedilerek kısıtlama kararı verilmesi istenmiştir.
Kısıtlı adayı tarafından, kısa aralıklarla yapılan taşınmaz satışlarının ve bankadan çekilen paranın zorunlu bir ihtiyaca kullanıldığı iddia ve ispat edilmemiş olup, mevcut durum karşısında mahkemece, davacının savurganlık ve mal varlığını kötü yönetme sebebine dayalı davasının kabulü gerekir.
Vasi Tayini Davası Nasıl Açılır – Vasi Tayini Dava Dilekçesi
Vasi Tayini için sulh hukuk mahkemesine hitaben dilekçe başlığı yazılır. Dava davalı olarak hasımsız açılır. Dava Konusu olarak Hangi hastaneden özürlü raporu alındığı ve kimin için vasi tayini istendiği dilekçede açık olarak belirtilir.
Açıklamalar kısmında ; Özürlü raporun tarih, sayı ve davanın açıklamaları gerekçeleri yazılır. ‘ Vasi tayini isteyen kişinin (kardeşi-babası-ablası-annesi, v.b) olan …. ….’in … Hastanesince özürlü sağlık kurulu raporu ile özürlü olduğu tespit edilmiştir.’
Yine ek olarak ‘(kardeşi-babası-ablası-annesi, v.b)’in sakatlığından dolayı zaruri ihtiyaclarını tek başına giderememesi sebebiylr iş bu davanın açılması zorunlu olmuştur. ‘ şeklinde belirtilir.
Hukuki Sebepler bölümüne; M.K ilgili hükümleri, sair mevzuat yazılarak Deliller kısmına ….. Hastanasınden alınan Özürlü Kurul Rapor Örneği.
Sonuç ve Talep olarak da: ‘Yukarıda kısaca izah ettiğimiz nedenlerle sağlık kurulu raporu ile özürlü olduğu tespit edilen …. adına tasarrufları yapabilmesi için . (kardeşi-babası-ablası-annesi, v.b) yi vasi olarak tayin edilmesini saygı ile arz ve talep ederim.
Vasi Tayini Davası ve Sıkça Sorulan Sorular
KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ VE TERKİN DAVASI – AYNI KÖYDE YAPILAN KAMULAŞTIRMALAR NEDENİYLE AÇILAN DAVA DOSYALARI.
BİLİRKİŞİDEN EKİM PLANINDAN NEDEN AYRILINDIĞINA DAİR EK RAPOR ALINMASINDAN SONRA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ.
Davacı vekili, babası olan kısıtlı adayı …’nun ileri derecede unutkanlık ve bilişsel bozukluk hastalığı nedeniyle malvarlığını yönetemediğini açıklayarak, kısıtlı adayının tedavisinin sağlanabilmesi ve malvarlığının zarar görmemesi için kısıtlanarak en büyük torunu ..’ın vasi olarak atanmasını istemiştir.
Kısıtlı adayı vekili, kısıtlı adayının kısıtlanmasını gerektiren neden bulunmadığını belirterek davanın reddine, aksi halde yasal danışman atanmasına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, …’nun sevk edildiği … … Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği’nin 31/12/2015 tarih 2566 sayılı yazılarına göre “kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından yasal danışman atanmasının uygun olabileceği” bildirildiği anlaşıldığından TMK’nun 429. maddesi gereğince fiil ehliyetinin sınırlanmasına, kendisine …’ün TMK.’nun 429. maddesindeki işlemlerde görüşü alınmak üzere yasal danışman olarak atanması üzerine, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Mahkemece, hüküm kısmında kısıtlı adayının sevk edildiği … … Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğinin raporu gereğince yasal danışman atandığı belirtilmiş ise de bunun gerekçe olarak kabulü mümkün değildir.
Hüküm fıkrasında yapılan bu açıklama, mahkeme kararında bulunması gereken durumları içermediği gibi, Mahkemece olayın delillerin tartışılmadığı ve değerlendirilmediği anlaşıldığından bu bakımdan hukuki denetimin yapılamayacağı açıktır.

Strazburg Cad. Bina No: 10 Kat:3 Daire: 9-10-11-12 PK:06410 Sıhhiye - Çankaya - ANKARA
+90 312 995 02 02
E-Posta Gönderin
SORULAR
Vasilik başvurusu esnasında ne kadar harç yatırılır
Eşim cezaevinde, vasilik belgemin süresi doldu. Onun adına engelli maaşını alıp kendisine gönderiyordum fakat şu an alamıyorum. Bunun için sulh mahkemesine gidip ek karar çıkarmam gerektiğini söylediler. Bu süreç ne kadar sürer? Eğer böyle değilse, vasilik süresini nasıl uzatabilirim?
Vasilik görevi belirli bir süre için verilir ve süresi dolduğunda mahkemenin yeni bir karar vermesi gerekir. Bu nedenle yapmanız gereken, eşinizin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak vasilik süresinin uzatılmasını talep etmektir. Mahkeme, mevcut vesayet dosyasını inceleyerek genellikle kısa sürede (uygulamada birkaç hafta ile birkaç ay arasında) ek karar çıkarır ve yeni vasilik belgesi düzenler.
Bu kararla birlikte tekrar resmi olarak eşinizin maaşını alabilir ve işlemlerini yürütebilirsiniz. Eğer engelli maaşı için Sosyal Güvenlik Kurumu veya vakıf tarafından ayrıca güncel vesayet belgesi isteniyorsa, bu belgeyi yeni mahkeme kararıyla ibraz etmeniz gerekir. Sonuç olarak, vasilik süresini uzatmak için mahkemeye dilekçe ile başvurmanız ve yeni karar almanız zorunludur.
Annem yaşlı ve engelli yatalak hastadır. %95engelli raporu var. Engelli raporu ile arac almak istiyorum. Bu mümkün mü?
%90 ve üzeri engelli raporu bulunan kişiler adına ÖTV muafiyetli araç alımı mümkündür. Ancak yatalak veya fiilen araç kullanamayacak durumda olan kişiler için araç, doğrudan engelli kişinin kendisi tarafından değil, 3. dereceye kadar yakınları veya vasisi tarafından alınabilir ve kullanılabilir. Araç, engelli kişinin adına tescil edilir fakat kullanım hakkı yakınlarına aittir.
Bu süreçte noter işlemleri ve raporun engelli sağlık kurulu raporu niteliğinde olması önemlidir. Ayrıca alınacak aracın satışı 5 yıl süreyle kısıtlıdır; bu süre dolmadan satılırsa ÖTV muafiyeti geri alınır. Sonuç olarak, annenizin %95 engelli raporu ile araç alımı mümkündür; işlemler anneniz adına yapılır ve aracı siz veya diğer yakınları kullanabilirsiniz.