Miras Hukuku Avukat Tavsiye Konuları merak edilmektedir. Miras hukuku, mirasın intikaline ilişkin hukuki düzenlemeleri kapsayan önemli bir hukuk dalıdır. Türkiye’de miras hukuku, Medeni Kanun’un ilgili hükümleri çerçevesinde şekillenmekte ve miras bırakanın ölümüyle birlikte mirasçılar arasında hak ve yükümlülüklerin belirlenmesini sağlamaktadır. Bu alanda doğru ve sağlıklı işlemler gerçekleştirilebilmesi için mirasçıların haklarının korunması ve hak kayıplarının önüne geçilmesi adına uzman bir avukatın rehberliği büyük önem taşımaktadır.
Miras hukukunun temel ilkeleri, mirasçıların kimler olduğu, mirasın hangi şartlarda intikal edeceği ve mirasın paylaştırılmasında dikkate alınan kurallar gibi konuları içerir. Ayrıca, vasiyetname hazırlama, vasiyetin geçerliliği ve mirasın red edilmesi gibi işlemler de miras hukuku kapsamında yer almaktadır. Bu süreçlerde karşılaşılan hukuki sorunların çözümünde Miras Hukuku Avukat Tavsiye rehberliği, hem hukuki doğruyu sağlamak hem de miras sürecini sorunsuz tamamlamak adına kritik rol oynar.
Bu nedenle, miras hukukunu yakından ilgilendiren işlemlerde deneyimli hukukçularla çalışmak, hakların etkin korunması açısından büyük avantaj sağlar. Ankara’da miras hukuku alanında uzman avukatlar, mirasçıların hak ve menfaatlerini gözeterek en uygun çözümleri sunmakta, hukuki prosedürlerin doğru ve zamanında takip edilmesine yardımcı olmaktadır.
Miras hukuku uygulamalarında karşılaşılabilecek sorunların bilinçli ve doğru çözümlerle aşılması, hem hukuki hem de ailevi ilişkilerin sağlıklı devamı açısından önemlidir. Bu noktada, alanında deneyimli ve güvenilir bir avukat ile işbirliği yapmak, miras hukukunun karmaşık ve oldukça hassas süreçlerinde en doğru adımı atmanızı sağlar.
2. Miras Hukukunun Temelleri Nelerdir?
Miras hukuku, malvarlığının ölümle birlikte nasıl tasfiye edileceği ve mirasçıların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesiyle ilgilenen hukuki bir alandır. Bu kapsamda, mirasın paylaştırılması, mirasçıların kimler olduğu ve mirasın hangi ölçütlerle bölüneceği gibi temel ilkeler ön plana çıkar.
Miras hukuku, Türkiye Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenmiş olup, mirasbırakanın vasiyetleri, kanunda belirlenmiş yasal mirasçılar ve bu mirasçıların sıralamasıyla ilgili kuralları içerir. Ayrıca, mirasın devri ve paylaşım süreçlerinde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin prosedürler de bu alana dahildir.
Mirasın yasal ve muvazaalı yollarla el değiştirmesi sırasında, mirasçılar veya üçüncü kişiler haklarını korumak amacıyla çeşitli hukuki yollar izleyebilir. Miras hukuku, mirasçılara sadece haklar sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bu hakların korunması ve adil bir paylaşımın sağlanması adına da önemli ilkeler ve kurallar getirir. Bu bağlamda, mirasın adil ve doğru bir biçimde paylaştırılması, mirasçıların gerek haklarının gerekse toplumun düzenli işlerliği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu ilkeler ve kurallar, miras süreçlerinin hukuki zeminde sağlıklı yürütülmesine temel oluşturur.
3. Mirasçıların Hak ve Yükümlülükleri Nelerdir?
Mirasçıların hak ve yükümlülükleri, miras hukukunun temel unsurlarından biridir ve miras sürecinde adil ve yasalara uygun bir düzenin sağlanmasında büyük önem taşımaktadır. Mirasçıların başlıca hakları arasında, miras paylarının tayin edilmesi ve bu paylar doğrultusunda malvarlıklarına sahip çıkma hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, mirasçıların miras üzerinde tasarruf etme, mal varlıklarını yönetme ve kullanma hakları da mevcuttur. Bu haklar, mirasın yasal ve sözleşmeye dayalı hükümler çerçevesinde korunur ve kullanılır.
Öte yandan, mirasçıların bazı yükümlülükleri de bulunmaktadır. Bunlar arasında, miras paylaşımında adil davranmak, mirasla ilgili hak ve borçları yerine getirmek ve gerekirse mirasın idaresine katılmak yer alır. Ayrıca, mirasçıların, miras bırakanın borçlarını ödemekle yükümlü oldukları gibi, mal varlıklarının muhafazasını sağlama ilkelerine de uymaları gerekir. Mirasçıların bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, alacaklılar ve diğer mirasçılar tarafından yasal yollarla hak taleplerinde bulunulabilir.
Hukuki sorumluluk açısından, mirasçıların miras paylarını kabul etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Mirasçıların, mirasçı olmayı kabul ederek veya reddederek hak ve yükümlülüklerini belirleyebilirler. Red kararını resmi yollarla bildirmeyenler ise, mirasçı sıfatını devam ettirir ve mirası kabul etmiş sayılırlar. Ayrıca, mirasçıların mali yükümlülükleri, özellikle borçların ödenmesi hususunda sınırsız değildir; mirasın değeri sınırında sorumluluk söz konusudur. Bu noktada, mirasçıların, mirasın yönetimi ve paylaşımında hakim kararlar almaları ve yasal işlemleri takip etmeleri gerekmektedir. Sonuç olarak, mirasçıların hak ve yükümlülükleri, hem hukuki düzenlemeler hem de miras sözleşmeleriyle belirlenmiş olup, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi, miras hukukunun düzgün işleyişi için büyük önem taşımaktadır.
4. Vasiyet ve Vasiyetin Geçerliliği Nedir?
Vasiyet, miras bırakanın ölümünden önce veya sonra belirlediği malvarlığı dağılımını ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nda vasiyet şekilleri ve şartları detaylı olarak düzenlenmiştir. Bir vasiyetin geçerli olabilmesi için, öncelikle resmi şekil şartlarına uygun yapılması gerekir. Yazılı vasiyet, noter önünde veya mahkeme hâkimliği önünde düzenlenebilirken, sözlü vasiyet ancak bulunması gereken özel durumlar ve sınırlı koşullar kapsamında kabul edilir. Yazılı vasiyetin geçerliliği ise, vasiyetçinin vasiyetnameyi kendi iradesiyle oluşturduğunu ve özgür iradesinin dış etkilerden bağımsız olduğunu kanıtlamasıyla sağlanır. Ayrıca, vasiyetin içeriği ve kapsamı, mirasçılar arasında adil bir paylaştırma sağlama gözetilerek belirlenmelidir.
Vasiyetin geçersiz sayılacağı durumlar da mevcuttur. Bu durumlar arasında, vasiyetçinin hukuka aykırı ve ahlaka aykırı isteklerde bulunması, muvazaanın veya hileli işlemlerin söz konusu olması, mirasçılardan herhangi birinin vasiyetnameyi imzalamadan veya iradesini tam anlamadan yaptırıldıysa veya vasiyetin şekil şartlarına uyulmamışsa bulunur. Ayrıca, mirasçılardan herhangi birinin vasiyetin iptal edilmesi veya değiştirilmesine ilişkin yasal hakları saklıdır ve bu haklar kullanılabilir.
Reddi miras hakkı, mirasçının mirası kabul etmeyerek yasal sorumluluklardan kurtulmasını sağlar. Miras reddi, mirasın mirasçı tarafından resmi olarak beyan edilmesiyle gerçekleşir ve bu redin etkisiyle, mirasçı herhangi bir alacak veya yükümlülüğe taraf olmaz.
Vasiyetnameyle belirlenen miras dağılımı, yasal mirasçılar ve vasiyetname hükümleri doğrultusunda yerine getirilir. Ancak, vasiyetname ile mirasın nasıl dağıtılacağı konusunda anlaşmazlıkların ortaya çıkması halinde, mahkemeye başvurularak vasiyetin geçerliliği ve mirasın paylaştırılması konularında karar alınabilir. Bu nedenle, vasiyet hazırlarken uzman bir avukatın danışmanlığı ve denetimi önemlidir. Vasiyetin hukuki şartlara uygun hazırlanması, mirasın doğru ve adil bir şekilde dağıtılmasını sağlar; aksi takdirde, vasiyetin iptali veya geçersiz sayılması riski oluşur.
5. Vasiyet Türleri ve Şekil Şartları Nelerdir?
Vasiyetler, miras hukukunda malvarlığının belirli şekillerde devredilmesi amacıyla düzenlenmiş irade beyanlarıdır ve çeşitli türlere ayrılır. En yaygın vasiyet türleri arasında resmi, imzalı ve el yazmalı vasiyetler bulunur. Resmi vasiyet, noterden veya hakiki bilirkişinin huzurunda düzenlenerek geçerliliğini kazanır ve özellikle resmi prosedürlerin takip edilmesini sağlar. İmzalı vasiyet ise vasiyetçinin el yazısıyla yazıp imzalamasıyla oluşur ve bu tür vasiyetlerde vasiyetçinin el yazısının ve imzasının kesinliği büyük önem taşır.
El yazmalı vasiyet, özellikle başka vasiyet türleri yapılamadığı durumlarda tercih edilir. Şekil şartları ise vasiyetin geçerliliği açısından oldukça kritiktir ve vasiyetin yazılı olması, vasiyetçinin iradesinin açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmesi, vasiyetin kendisi veya vasiyet defteri üzerinde düzenlenmiş olması ile ilgilidir. Ayrıca, vasiyetname ile birlikte bulunması gereken ek belgeler ve bu belgelerin onay ve imza şartlarına uyulması gerekir.
Vasiyetin geçerliliği için, vasiyetçinin gerçek iradesini yansıtmış olması, vasiyetnameyi yaparken hukuki ehliyet sahibi olması ve vasiyetin uygun teşkil edilmiş şekil şartlarını yerine getirmesi gerekir. Bu bağlamda, vasiyet hazırlığında ve düzenlenmesinde uzman bir avukattan destek alınması, herhangi bir iptal veya sakatlık ihtimalini en aza indirgemek adına önem taşır. Tüm bu kurallar ve şartlar, vasiyetin mirasçıların haklarını koruması ve hukuki güvenliği sağlaması açısından büyük önem arz eder.
6. Reddi Miras Nedir, Neden Yapılır?
Reddi miras, mirasçıların kendilerine kalan mirası kabul etmeyip mirastan feragat etmeleri durumudur. Bu durumda, mirasçı miras hakkından tamamen vazgeçer ve miras hukuken diğer paydaşlara geçer. Reddi miras işlemi, mirasçının iradesiyle, noter huzurunda veya mahkeme kararıyla gerçekleştirilebilir. Gişen, red talebinde bulunulurken mirasın bütün hak ve borçlarıyla birlikte alınması veya reddedilmesi kararı net olarak ortaya konmalıdır. Reddi mirasın geçerliliği, hukuki süreçlerdeki usullere uygunluğu ve iradenin açıkça beyan edilmesiyle sağlanır.
Mirasın reddiyle ilgili özel düzenlemeleri içermektedir. Bu hükümler, mirasçının mirasdan tamamen vazgeçmesi durumunda, diğer mirasçıların ve alacaklıların haklarının korunmasını hedefler. Ayrıca, belirli durumlarda mirasın reddi, mirasçının hakkını koruma veya mirasın zararla karşılaşması gibi nedenlerle talep edilebilir.
Mirasın reddinin hukuki sonuçlarını detaylandırır; örneğin, reddin ileri sürülmesi halinde mirasçıların yeni hak ve yükümlülükleri ortaya çıkar. Bu bağlamda, red işlemi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar, mirasın tam anlaşılması ve iradenin netliği açısından önemlidir.

Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
7. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Ankara’da Miras Hukuku Avukat Tavsiye ile çalışmak, miras paylaştırma sürecinde önemli avantajlar sağlar. Mirasın adil ve hukuka uygun şekilde bölüştürülmesi, mirasçıların hak ve yükümlülüklerinin korunması açısından büyük önem taşır. Bu alanda deneyimli bir avukat, mirasın paylaştırılması sırasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önleyebilir veya çözüm yoluna koyabilir. Ayrıca, tapu ve tapu kaydı işlemlerinin düzgün yürütülmesi, veraset ve intikal işlemlerinin eksiksiz ve zamanında tamamlanması için de hukuki destek sağlar.
Miras Hukuku Avukat Tavsiye, miras paylarının tespiti, iştirak halinde malikiyetin düzenlenmesi ve ortaklıkların sona erdirilmesi gibi süreçlerde uzman görüşü sunar. Mirasçılar arasında anlaşmazlık durumunda, mahkeme sürecine masrafsız ve kısa sürede çözüm getirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, vasiyetname hazırlama veya var olan vasiyetnamenin geçerliliği konusunda da rehberlik eder. Bu noktada, vasiyet türleri ve şekil şartlarına uygun hareket edilmesi, ileride doğabilecek hukuki sorunların önlenmesi için kritiktir.
Ankara’da faaliyet gösteren Miras Hukuku Avukat Tavsiye ile sunduğu hizmetler, hem sürecin hukuki yönünü güvence altına almak hem de mirasçılar arasındaki ilişkilerin sağlıklı yürütülmesini sağlamak amacıyla titizlikle planlanır. Dosyaların detaylı incelenmesi, yasal mevzuata uygunluk ve etik kurallar gözetilerek hareket edilmesi sayesinde, müvekkillerin hakları etkin biçimde korunur. Bu nedenle, miras hukuku alanında deneyimli ve güvenilir bir avukata yönelmek, miras işlemlerinde hukuki süreçlerin doğru ve etkin yönetimi açısından büyük avantaj sağlar. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Mirastan Kimler Pay Alır?
Türk hukuk sisteminde miras bırakanın bir kısım mirasçılar üzerinde saklı payı bulunmaktadır. Yani miras bırakan saklı payları değiştirmemek kaydıyla dilediği gibi tasarrufta bulunabilmektedir. Fakat her mirasçının alacağı saklı pay başkasına devrilmemektedir. Eğer böyle bir devir söz konusu ise mirasçı dava açarak bu payını talep edebilmektedir.
Örneğin, miras bırakanın üç varisi varsa ve bunlardan birisinin saklı payı diğer ikisi arasında bölüştürülmüşse bu kişinin dava açma hakkı bulunmaktadır. Ancak reddi mirasta bulunduysa payı diğer mirasçılar arasında bölüştürülmektedir.
Reddi Miras Nedir?
Mirasçılar, miras bırakanın mirasını istemedikleri takdirde reddi miras davası açabilirler. Genelde miras bırakan kişinin borçlu olmasından dolayı bu tür davalar gündeme gelmektedir.
Mirasın reddedilmesi ile borçlar kadar paydan da kişi feragat etmektedir. Ayrıca miras bırakanın yüklü borcu varsa ve tüm mirasçılar tarafından reddedilmişse hakim tarafından iflas hükümlerine göre borç tasfiye edilir.
Mirasçılık Belgesi Nedir?
Miras bırakanın ölümü ya da gaipliği halinde kimlerin mirasçı olduğunu gösteren belgeye mirasçılık belgesi denilmektedir. Mirasçılık belgesinin diğer adı da veraset ilamı olarak geçmektedir.
Kimlerin mirasçı olduğunun belirlenmesi için mirasçılardan en az birisinin başvuruda bulunması yeterlidir. Bu süre sonunda mirastan pay alma hakkı bulunan tüm kişilerin listesi çıkarılacaktır.
Tenkis Davası Nedir?
Kişi ölümünden önce malvarlığını kendi paylaşımları ile taksim etmişse saklı payın haklarının azaltıldığı gerekçesi ile mirasçıları tarafından dava açılabilir. Ancak mirası bırakanın malvarlığı kendi tasarrufunda olduğu gerçeğinden hareketle tenkis davalarında sadece saklı payına ilişkin dava açılmaktadır. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Oranlar saklı paya zarar vermeyecek şekildeyse mahkeme mirası bırakanın kararını değiştirememektedir.
Vasiyetname Nedir?
Vasiyetnameler, kişinin ölüm sonrasında malvarlığının ne olacağını açıkladığı beyanlardır. Olağanüstü durumlarda, örneğin kişinin yazılı vasiyetname hazırlatacak durumun olmadığı anlarda sözlü olarak da düzenlenebilmektedir.
Bunun gerçekleşmesi için iki tanığa ihtiyaç vardır. Tanıklar aracılığıyla vasiyet yazıya geçirilir ve tanıklar bu belgeyi mahkemeye sunarlar. Yazılı vasiyetler ise notere tasdik ettirilir ve kişinin ölümü halinde mirası bu belgeye göre tanzim edilir. Yasal mirasçılarının saklı paylarını muhafaza etmek koşuluyla ölen kişi malvarlığını istediği şekilde taksim edebilir.
Mirasçılıktan Çıkarma Nasıl Olur?
Yasal mirasçılar arasında ağır bir suç işleyen ya da aile hukuku kapsamındaki ödevlerini yerine getirmeyen kişiye karşılık mirastan çıkarma davası açılabilmektedir. Mirastan çıkarılan kişinin durumunun kabul edilmesi haklı saklı paydan da mahrum edilir ve saklı pay hakkı altsoya geçirilir.
Görüldüğü üzere çok çeşitli olan miras davalarının karışık yapısı yüzünden, yürütülmesi bir avukat vasıtası ile yapılmalıdır.
Miras Hukuku Avukat Tavsiye, Miras davalarında muvazaalı yapılan işlemlerin iptalinde mirastan alınacak yasal payın hukuki yollarla tazmin edilmesi adına miras hukuku alanında tecrübe edinmiş avukatlar ile çalışmak son derece önemlidir. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Her hangi bir kişinin ölümünün yada gaipliğinin kanuni açıdan resmileşmesinin ardından ölen kişinin malları, yasal mirasçılara intikal eder.
Miras Hukuku Avukat Tavsiye
Miras hukuku, vefat eden kişinin yakınlarının mirastan ne kadar pay alacakları, miras payının nasıl intikal edeceği mirasa ilişkin yaşadıkları mağduriyetinin giderilmesi gözönüne alınarak düzenlenen bir hukuk dalıdır.
Miras hukukunda tavsiye ile en iyi avukat ile çalışmak söz konusu mağduriyetlerin ve miras hukukunun konusunu oluşturan diğer konuların çözüme kavuşturulmasını sağlamaktadır.
Miras hukuku kapsamında iki farklı mirasçılık yer almaktadır. Yasal ve iradi mirasçılık olmak üzere iki başlıkta toparlanan bu unsurlar, kişilerin mirastan nasıl ve ne kadar pay alacaklarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Miras hukuku kapsamında:
• Muvazaalı işlem nedeniyle tapu iptali,
• Mirasçılıktan çıkarmanın iptali,
• Tenkis davaları,
• Terekenin tespiti,
• Vasiyete ilişkin davalar vb.
Birçok farklı hukuki süreç işletilmektedir. Geniş bir perspektifte sahip olan miras hukuku, Türk hukuk sistemi içinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu içinde düzenlenmiştir. Bu kanun ve miras hukuku alanında uzmanlığa sahip avukatlar davaların lehinize sonuçlanmasında atacağınız en önemli adımlardan biridir. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Ankara Miras Hukuku Avukat Tavsiye
Miras hukukunda mirasçıların haklarını en iyi şekilde almaları açısından avukat seçimi son derece önemlidir. Her avukat kendine yakın olan herhangi bir hukuk dalında uzmanlaşmaktadır.
Genel seviyede avukatlar diğer hukuk dallarında bilgi sahibi olsalar bile uzmanlık alanı dışındaki davalarda başarı oranları büyük ölçüde düşecektir. Bu nedenle miras hukuku gibi uzmanlık gerektiren, kapsamlı alanlarda avukat seçimlerinizi en iyi şekilde yapmanız gerekir.
Miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için medeni kanun kapsamında yer alan tüm detayların ve inceliklerin uzman avukat tarafından bilinmesi ve bu konuda geçmiş tecrübelerine dayanarak, teori ile pratiği yargı önünde birleştirmesi gerekir.
Miras hukuku uzman avukat tercihlerinde tavsiye üzerine avukat yeterliliğini inceleyerek karar vermeniz mirastaki payınızı almanız da size yardımcı olacaktır. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Miras Hukuku Avukat Tavsiye Önemi Nedir?
Türk yargı sisteminde miras davaları oldukça geniş bir açıdan incelenir. Hukuki açıdan özellikle aile bireyleri arasında davaya konu olan en yaygın konular arasında miras hukuku yer almaktadır. Hukuk sistemimizde kişilerin istisnalar haricinde avukat tutma zorunluluğu yoktur.
Miras davalarını avukat tutmanıza gerek kalmadan dava açabilir ve süreci takip edebilirsiniz. Fakat bu tip durumlarda daha dava açma aşamasında bile birçok zorlukla karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir.
Miras davalarına hangi avukat bakar sorusunun cevabını öğrendikten sonra bu alanda hizmet veren avukatların desteğinden yararlanmanız gerekebilir. Kanunlara ve ilgili yönergelere hakim olmayan kişiler, avukat olsa bile miras hukuku alanında başarı sağlayamaz. Miras Hukuku Avukat Tavsiye Ankara
Miras Davalarına Hangi Avukatlar Bakar?
Miras davası alanında uzmanlaşmış ve tavsiye edilen avukatlarla çalışmak mümkündür. Miras hukuku ve medeni kanun dallarında uzman avukatlar, miras hukuku kapsamına yer alan tüm sorunlar ve uyuşmazlıklarda yargı önünde haklarınızı arayacak sizi en iyi şekilde savunacaktır.
Miras hukukunun içinde birbirinden farklı pek çok dava yer alabilir. Bunun yanı sıra dava konusuna göre diğer hukuk dalları ile de bağlantılı olarak miras hukuku kapsamında işlem yapılabilir.
Bu nedenle çalışacağınız avukatların tüm bu konular üzerinde hâkim olması son derece önemlidir. Miras hukuku kapsamında yaşadığınız tüm uyuşmazlıklarda avukatların hukuki danışma ve avukatlık hizmetlerinden yararlanarak, miras hukuku davalarının lehinize sonuçlanmasında gerekli ilk adımı atabilirsiniz.
Makalede Miras Hukuku Avukat Tavsiye konusu yer almıştır. Daha fazla bilgi için ana sayfayı ziyaret edebilirsiniz. tavsiye

Strazburg Cad. Bina No: 10 Kat:3 Daire: 9-10-11-12 PK:06410 Sıhhiye - Çankaya - ANKARA
+90 312 995 02 02
E-Posta Gönderin
SORULAR
Merhaba, resmi kaydı olmayan EVLATLIĞIN, yetişmiş olduğu (Manevi Anne ve Babasının) vefat etmesi durumuna mirastan pay alabilir mi? Ailenin başka çocuğu yok.
Resmî evlat edinme işlemi yapılmamışsa, yani mahkeme kararıyla evlatlık ilişkisi kurulmamışsa, kişi manevi anne ve babasının mirasçısı olamaz. Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçılık, kan hısımlığı, evlilik veya mahkeme kararıyla kurulan evlatlık bağı yoluyla doğar. Manevi anne-baba ile arada sadece fiilî bir bağ varsa (bakmış, büyütmüş, evlat gibi yetiştirmiş), bu durum hukuken miras hakkı doğurmaz. Ancak aile isterse sağlığında vasiyetname düzenleyebilir veya bağış yapabilir. Yani, mahkemece onaylı bir evlat edinme kararı olmadıkça, manevi evlat mirastan pay alamaz.
Merhaba, 1994 yılında ben 18 yaşındayken babam benim üzerime bir ev elması,yani ev satıcıdan direk bana satılmıştır. Babam geçen ay öld, kardeşlerim ve annem dava açmaya hazırlanıyorlar, Evi benden alabilirlermi? Teşekkürler.
Bu durumda kardeşlerinizin ve annenizin evi doğrudan sizden alma hakkı yoktur; ancak muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açabilirler. 1994’te babanızın evi size satış göstererek devretmesi, gerçekte bir “bağış” amacı taşıyorsa, diğer mirasçılar bunu “muris muvazaası” olarak ileri sürebilir. Mahkeme, satışın gerçek olup olmadığını, o dönemde ödeme yapılıp yapılmadığını, babanızın amacını ve mirasçıların eşitliğinin bozulup bozulmadığını inceler.
Eğer satış bedelini gerçekten ödediyseniz ve işlem gerçek satışsa, dava reddedilir. Ancak muvazaa (gizli bağış) tespit edilirse, tapu iptal edilip miras paylarına göre paylaşım yapılabilir.
merhaba babam ölmeden 1 ay önce daireyi sati bankassina yati para ama ölum dösegindeyken 2ci anne babam ölmeden 2 hafta önce parayi babamin bankasindan cekmis ve mahkemeye gidilirse öburleri icinde imza atmam ordan birsey alamazsiniz diye tehtitde bulundu bunun icin cocuklar ne yapablir saygilar
Baba Ölmeden Önce Satılan Ev Parası Üvey Anne Tarafından Çekildiyse Ne Yapılabilir?
Cevap:
Bu durumda çocukların, üvey annenin babalarının hesabından çektiği parayı hukuka aykırı şekilde elde ettiğini ileri sürerek miras paylarının korunması için dava açma hakkı vardır. Öncelikle bankadan hesap hareketleri ve para çekme belgeleri talep edilmelidir. Eğer babanızın ölüm döşeğinde olduğu dönemde irade dışı işlem yapılmışsa veya babanızın rızası yoksa, çocuklar muris muvazaası, haksız kazanç veya tenkis davası açabilir. Ayrıca tehdit ve baskı söz konusuysa, bu durum savcılığa suç duyurusu konusu olabilir. Avukat aracılığıyla deliller toplanarak tapu ve para devri işlemleri incelenmelidir.
Iyi gunler, sorum olacakdik annnem Babam Yeni fevat ettiler ben bakiyodum Babamin bagkur emek liydi ben evli degilim Babam Masini basvura bilirmiyim masrafi neyse odemeye hazirim. Bu konulara bakiyomusunuz Rica etsem.
Saygilar
Başınız sağ olsun. Evet, babanız Bağ-Kur emeklisi olduğu için, siz bekâr ve çalışmıyorsanız, belirli şartlarla ölüm (yetim) aylığı alabilirsiniz. Bunun için SGK’ya (Sosyal Güvenlik Kurumu) başvuru yapmanız gerekir. Başvuruda; nüfus kayıt örneği, vefat belgesi, kimlik fotokopisi ve gelir durumunuza ilişkin belgeler istenir. İşlem için genellikle herhangi bir masraf alınmaz. Ancak şartların uygun olup olmadığı SGK tarafından incelenir. Eğer geliriniz veya sigortalı çalışmanız yoksa, babadan maaş alma hakkınız büyük olasılıkla vardır. Bu tür işlemler için sosyal güvenlik hukuku avukatları da danışmanlık sağlayabilir.
Merhaba kolay gelsin Şimdi bundan 7 yıl önce babaannem birine vekaletme veriyor arazimi sat diye vekâletnameyi alan şahıs da amca ve halalarimi çağırıyor bu araziyi alır mısınız diye 8 kardeş almıyor satın alım gücü olmadığı için bu araziyi en son babama diyorlar ve biz alıyoruz vekaletname veren şahsın hesabına parayı attık vekaletme alan şahıs da babaannemun hesbauna parayı yatırdı babaannem vefat etti babamın kardeşleri itiraz etti dava açacaklar tapu iptali olur mu sağlık raporu da var dekonta var sattığına ne olur bu dava şahitlerimiz de var
Başlık: Vekaletle Satılan Arazi Baba Üzerine Geçti, Diğer Mirasçılar Dava Açarsa Ne Olur?
Cevap:
Bu durumda tapu iptali olma ihtimali çok düşüktür, çünkü satış işlemi resmî vekaletnameyle, bedeli ödenerek ve banka dekontlarıyla belgelenmiş durumda. Eğer babaanneniz satış sırasında akıl sağlığı yerindeyse ve doktor raporu (sağlık raporu) varsa, bu satış geçerli bir işlem kabul edilir. Kardeşlerin açacağı dava muhtemelen “muris muvazaası” (mirastan mal kaçırma) iddiasına dayanacaktır. Ancak bedelin gerçekten ödendiği, satışın gerçekte yapıldığı ve alıcının (babanızın) iyi niyetli olduğu tanık beyanları ve dekontlarla ispatlanırsa, mahkeme tapu iptali talebini reddeder. Belgeler güçlü olduğu için bu durumda satışın geçerliliği korunur.
Merhaba, babam 16 yıl önce vefat etti ve babamdan kalan pay dedem ve amcalarımın elindeydi dedem de vefat edince bir mal paylaşımı yapılmadı babamdan kalan mal payını almak için ne yapabilirim ya da alabilir miyim? Teşekkürler.
Evet, babanızdan kalan miras payınızı talep edebilirsiniz. Babanız vefat ettiğinde onun miras payı sizin ve varsa diğer yasal mirasçılarının hakkı haline gelmiştir. Dedeniz sağken bu payı üzerine almış olsa bile, paylaşım yapılmamışsa siz hâlen miras payınız oranında hak sahibisiniz. Bu durumda veraset ilamı (mirasçılık belgesi) çıkartarak, dededen kalan mallarda babadan intikal eden payınızı talep edebilirsiniz. Amcalarınızla anlaşma sağlanmazsa, ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) veya tapu iptal ve tescil davası açabilirsiniz. Miras hakkı zamanaşımına uğramaz; dolayısıyla hakkınızı her zaman mahkeme yoluyla alabilirsiniz.
Merhaba.Almanyada yasıyorum.cok yakın zamanda Türkiye’de ihale ile satısa cıkacak tasınmazlar var .duydugum şu ki”elde edılen parayı ziraat bankasına ,devlet otomatık olarak paylastırıp yatırıyormus”eger öyle ise otomatik olarak para nasıl yatırılıyor?anlayamadım maalesef!Ziraatte bir hesabım olması gerekıyor mu önceden?benı bılgılendırebılırsenız cok sevınırım .saygılar .Sevgi
Türkiye’de İhale ile Satılan Taşınmazdan Elde Edilen Para Nasıl Paylaştırılır ve Ödenir?
Cevap:
Evet, Türkiye’de ihale yoluyla satılan taşınmazdan elde edilen gelir, satış tamamlandıktan sonra İcra Müdürlüğü veya Mahkeme kararıyla paylaştırılır. Satış bedeli, Ziraat Bankası aracılığıyla mirasçılara veya paydaşlara aktarılır. Bu işlem genellikle sıra cetveli düzenlenerek yapılır. Eğer Türkiye’de Ziraat Bankası hesabınız yoksa, payınıza düşen miktar adınıza emanet hesabında bekletilir. Daha sonra kimliğinizle veya vekiliniz aracılığıyla Ziraat Bankası’ndan veya ilgili icra müdürlüğünden bu parayı alabilirsiniz. Yani paranın otomatik yatırılabilmesi için önceden hesabınızın bulunması zorunlu değildir, ancak süreç vekaletle daha kolay yürütülür.
Anne baba vefat etmiş 3 çocuktan 2 si erkek kızkardeşe ikisi telefonla vekalet vererek ev eşyalarından istediğni alabirsin sora diğerlerini sat diyorlar..kız kardeş birkaç eşyayı evden aldıktan sonra vekalet verenler fikir değiştirdi..kız için müeyide varmı.cezası varmı tşk ederim
Eğer iki erkek kardeş, kız kardeşe sözlü veya telefonla vekalet verip “ev eşyalarından istediğini al” şeklinde izin verdilerse, bu durum hukuken geçerli bir yazılı vekalet sayılmaz. Ancak ortada açık bir rıza beyanı varsa, kız kardeşin kast veya kötü niyetle hareket etmediği kabul edilir. Bu durumda, kız kardeş için cezai sorumluluk doğmaz.
Fakat kardeşler arasında anlaşmazlık çıkarsa, diğer kardeşler miras malına el atma veya eşyaların iadesi için mirasın paylaşımı davası açabilirler. Kız kardeş, aldığı eşyaları iade etmeye hazırsa ya da bedelini öderse, hiçbir cezai yaptırımla karşılaşmaz.
Merhaba, uyap üzerinden ortaklığı giderme davası sonucu köyde tarla satışı ihalesi ben de kaldı, ihale uyapta yayınlandıktan sonra yurtdışında yaşayan ama Türkiyede avukatı olan ortaklardan birisi satıştan iki ay öncesinde vefat etti.vefat edenin mirasçılarına satış ilanının tebligat edilmemesi ihaleyi fesih sebebi olur mu? Ortaklardan birisi bu sebeple iptal davası açacağını ileri sürüyor (Ölen kişinin davada avukatı var) teşekkür ederim
Evet, bu durum ihalenin feshi için önemli bir tartışma konusudur. Ortaklardan birinin ihalenin yapıldığı tarihten önce vefat etmiş olması, artık onun davadaki taraf sıfatının sona erdiği anlamına gelir. Vefat edenin avukatının vekâleti de ölümle birlikte kendiliğinden sona erer. Dolayısıyla, satış ilanı ve ihale duyurularının mirasçılara tebliğ edilmemesi, Yargıtay uygulamalarına göre ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilebilir.
Ancak bu durum, mirasçılara tebligat yapılmadan da ihalenin iptali anlamına otomatik olarak gelmez; mirasçılar, bu eksikliği “usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshi” gerekçesiyle İcra Mahkemesi’ne ileri sürebilirler.
Eğer ölüm, satıştan önce olmuşsa ve mahkeme kayıtlarına bildirilmemişse, ihalenin feshi talebinin kabul edilme ihtimali yüksektir.
Oğlumun ölen babasından kalan dört evi ikinci evliliğini yaptığı kişi üzerine tapu alınmış üç çocukları var oğlum ne yapmalı
Ölen Babadan Kalan Mallar Eş Üzerine Geçmişse Ne Yapılabilir?
Cevap:
Eğer ölen babanızın malları (örneğin dört ev) ikinci eşinin üzerine geçirilmişse, burada muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) ihtimali bulunur. Bu durumda oğlunuz, “tapu iptal ve tescil davası” açarak, söz konusu taşınmazların gerçekte babasının malı olduğunu ve haksız şekilde devredildiğini ispatlamaya çalışabilir. Mahkeme, satışın gerçek bir bedelle yapılıp yapılmadığını, babanın amacının mirasçıları mahrum bırakmak olup olmadığını inceler. Eğer muvazaa tespit edilirse, tapu iptal edilir ve miras paylarına göre paylaşım yapılır. Dava, miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar tarafından açılabilir.